Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1649 Esas 2020/5219 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1649
Karar No: 2020/5219

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1649 Esas 2020/5219 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bankanın, davacının çek yapraklarını çaldırması sonucu çekleri iptal ettikten sonra, kötü niyetli üçüncü kişilere ödeme yaptığı gerekçesiyle bankanın kusurlu olduğu iddiası üzerine açılan davanın mahkemece kabul edilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davalının tüm temyiz itirazlarını reddetti. Mahkemenin kararı doğru bulundu ve davalının 54,40 TL temyiz ilam harcı ile 267,80 TL temyiz başvuru harcının ödenmesi kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri: TTK'nın 711/son maddesi (yürürlükten kaldırılmış) ve 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/1649 E.  ,  2020/5219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 09.12.2013 gün ve 2012/713-2013/736 sayılı hükmün Dairemizce 14.05.2014 gün ve 2014/2090 - 2014/9226 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa"nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının muhatabının davalı banka olduğu çek yapraklarını çaldırdığını, bankanın başvuruları sonrası çekleri iptal ettiğini, ancak sonradan davacının rızası hilafına kötü niyetli 3. kişilere 3.110 TL çek hesabından ödediğini, bankanın kusurlu olduğunu ileri sürerek 3.110 TL"nın 27.04.2010 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, husumetin çek hamiline karşı yöneltilmesi ve hukuki yolların tüketilmesi gerektiğini, keşidecinin ödemeden men talimatı veremeyeceğini, davacının çek karnesini çaldırdığını bildirdiğini, ancak mahkeme kararı veya tedbir kararı ibraz etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacının çekin çalındığı hususunda ilgili zabıta birimlerine müracaat ettiği, bankaya da müracaat ederek önlem alınmasını istediği, TTK"nın 711/son maddesi yürürlükten kaldırılmış bulunduğundan davacının bahse konu başvuruları dışında şahsen yapabileceği herhangi bir şey olmadığı, davacının lehdar ve/veya ciranta sıfatı taşımadığından zayi nedeniyle iptal davası açamayacağı, davacıya müterafik kusur izafe edilemeyeceği, zararın davalı bankanın özen borcuna aykırı hareketinden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 3.110,00 TL"nın 27.04.2010 tarihinden itibaren avans oranını aşmamak üzere reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın davalı vekili temyizi üzerinde Dairemiz’in 14.05.2014 tarih 2014/2090 -2014/9226 sayılı kararıyla kararın bozulmasına karar verilmesi sonrasında mahkemece 19.11.2014 tarih 2014/1375 E. 2014/768 K. sayılı kararı ile önceki kararda direnilmesine, Davanın kabulüne, 3.110,00 TL"nın 27.04.2010 tarihinden itibaren avans oranını aşmamak üzere reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Direnme kararının, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 28.12.2016 tarih 2016/14825-2016/9829 sayılı kararı ile bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"na gönderilmesine karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.12.2019 tarih 2017/11-131 E. 2019/1395 K. sayılı kararıyla, mahkemenin direnme kararının uygun olup, davalı vekilinin miktara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemiz’e gönderilmesine karar verilmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemenin 19.11.2014 tarih 2014/1375 Esas 2014/768 Karar sayılı direnme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde miktar yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan mahkemenin 19.11.2014 tarih 2014/1375 Esas 2014/768 Karar sayılı direnme hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 54,40 TL temyiz ilam harcı ile 267,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19.11.2020 tarihine oybirliğiyle karar verildi.