7. Hukuk Dairesi 2021/2926 E. , 2021/2635 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2008 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen davada temliken tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 23.02.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, imar uygulaması sonucu davalı parsel içinde kalan yapıya elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı adına kayıtlı 6 parsel sayılı taşınmazın imar şuyulandırma işlemi ile oluştuğunu, davacının taşınmazında bulunan ahır ve samanlıkta davalının haksız olarak tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmaza davalının müdahalesinin men"i ile lehine ecrimisil talep etmiştir.
Davalı vekili, asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada, 640 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 katlı ev ile ahır ve samanlığın değerinin tespit edilerek Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince davalı/ birleştirilen davacı ... adına tescili talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2010/10235 Esas - 2010/12376 Karar sayılı ilamı ile "taşınmazdaki yapıların davalı tarafından yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak yapıldığının ve imar uygulaması sonucu imar parseli içinde kaldığının saptanması halinde davacıya yapı bedelini depo etmesi için mehil verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden" bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonucu ikinci kararda; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, davalı/ birleştirilen dava davacısı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/9104 Esas -2018/8232 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, davalı vekilinin karar düzeltme istemi sonrası aynı Dairenin 2019/1167 Esas - 2019/8404 Karar sayılı ilamı ile; ""...birleştirilen davanın reddi kararı yukarıda belirtilen ilkeler ışığında doğrudur. Ancak; imar uygulaması sonucu davacının parselinde kalan davalıya ait ahır ve samanlık yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da açıklandığı üzere davacıya yapı bedelini depo etmesi için mehil verilmeli, bilirkişi tarafından hesaplanacak yapı bedeli davacı tarafından depo edilmelidir. Mahkemece, tarafların kız kardeşi olan tanık Hatice Topsakal"ın beyanı dikkate alınarak dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların asıl dava davacısı ..."e ait olduğu kanaatiyle yapı bedelinin davacıya depo ettirilmemesi doğru değildir. Kabule göre de; birleştirilen davanın gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi doğru değildir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı/ birleştirilen dava davacısı vekili temyiz etmiştir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, dava konusunun devri” başlıklı 125. maddesinde;
“(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir;
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
(2) Davanın açılmasında sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder”, hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydına ilişkin UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre; davacı- birleştirilen davada davalı ..."ın maliki olduğu, davaya konu 640 ada 6 parsel sayılı taşınmazı 02.03.2020 tarihinde dava dışı Suna Eldeliklioğlu"na satış işlemi ile devrettiği anlaşılmıştır. Mahkemece oluşan bu yeni duruma göre Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2 maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.