(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/32992 E. , 2013/5777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
17.05.2007 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına 21.05.2007 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
I-Sanıklar ... ve ... haklarında mala zarar verme suçundan kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi’nin 07.10.2009 günlü RG’de yayınlanan, 2006/65 esas ve 2009/114 karar sayılı, 1412 sayılı CMUK’un 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine ilişkin iptal kararının 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu itibarla anılan tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 52. maddeleriyle, 1412 sayılı CMUK’un 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendi uyarınca; Doğrudan verilen 2.000 (dahil) TL’ye kadar adli para cezaları ile 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi uyarınca hapisten çevrilen 2.000 (dahil) TL’ye kadar adli para cezalarının kesin olduğu da gözetildiğinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından, sanık ... ve ... müdafiilerinin temyiz isteklerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelemesinde;
Birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken TCK"nın 143/1 maddesi ile uygulama sırasında hesap hatası sonucu 2 yıl 4 ay hapis cezası verilmesi gerekirken 2 yıl 6 ay hapis cezası verilip, anılan ceza üzerinden aynı yasanın 31/3 maddesi uyarınca yapılan indirim neticesinde sonuç cezanın 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 9 ay hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘2 yıl 6 ay"" ve "" 1 yıl 9 ay"" ibareleri çıkarılarak, yerlerine sırasıyla ""2 yıl 4 ay’’ ve ""1 yıl 6 ay 20 gün"" ibarelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihali, sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile ilgili CMK"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde bir değerlendirme yapıldığı halde işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde böyle bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekide karar verilmesi,
2- Birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- TCK’nun 50/1-f maddesine göre, kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirine çevrilmesi sırasında anılan madde uyarınca sanık ..."a gönüllü olup olmadığı sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken TCK"nın 143/1 maddesi ile uygulama sırasında hesap hatası sonucu 2 yıl 4 ay hapis cezası verilmesi gerekirken 2 yıl 6 ay hapis cezası verilip, anılan ceza üzerinden aynı yasanın 31/2 ve 62 maddeleri uyarınca yapılan indirimler neticesinde sonuç cezanın 11 ay 20 gün hapis cezası yerine 11 ay 15 gün hapis cezası olarak eksik belirlenmesi,
5-5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında, seçenek yaptırımlar ana başlığı altında sayılmış bulunan (a,b,c,d,e,f) bentlerine birer alt başlık olarak yer verilmiş olması,
böylece uygulayıcıya geniş bir alanda benzeri yaptırımları belirleme ve uygulama yetkisinin de tanındığı açık olmakla birlikte; somut olayın özelliklerine ve maddenin düzenleme amacına uygun yorum yapılarak yaptırım belirleme zorunluluğunun bulunduğu, bunun da öncelikle suçluyu yada toplumu, kimi zaman her ikisini de korumaya yönelik bir güvenlik tedbiri niteliğini taşıması gerektiği gözetilmeden, Anayasal bir hak olan dolaşım özgürlüğünü sınırlayıcı ve cezanın konutta infazı sonucunu doğuracak şekilde hükmedilen “6 ay süre ile akşam saat 20.00"den sabah 07.00"ye kadar sokağa çıkmaktan yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesine” yönelik yazılı biçimde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.