12. Ceza Dairesi 2014/4521 E. , 2014/16789 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 52/2-4, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 12/04/1980 gün 11961 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen, Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Tuzcumurat Mahallesi, .... ada .... parsel üzerindeki yapının Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 29/04/2010 gün 5652 sayılı kararı ile verilen basit onarım izni kapsamı dışına çıkılarak, binaya bitişik müştemilatların ve arka cepheye bakan mahallerin yıkılması suretiyle, tescilli kültür varlığına zarar verildiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın, dosya kapsamında mevcut savunmasında, bahse konu yapının tescilli olduğunu bilmediğini beyan etmesine karşın, suç tarihinden evvel, sanık tarafından 26/03/2010 havale tarihli dilekçe ile Edremit Belediyesi İmar Müdürlüğüne, yapının tarihi nitelikte olduğu belirterek, çatı, kapı ve pencere, taban ve tavan döşemeleri, sıva ve badana işlerinin yapılması için basit onarım izni istenmesi karşısında, bahse konu yapının korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı vasfında olduğunu bildiği, buna rağmen, dava konusu taşınmaza bitişik müştemilatları ve arka cepheye bakan mahalleri yıktırmak suretiyle, tescilli kültür varlığına zarar verdiği, üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 51/3 maddesi gereğince, cezası ertelenen sanık hakkında 1 yıldan az 3 yıldan fazla olmamak üzere denetim süresi belirleneceği ve bu sürenin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı belirtilmiş olmasına karşın, 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilen ve bu cezası ertelenen sanık hakkında 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi gereğince iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, sanığın güttüğü saik ve amaç, suçun işlenmesindeki diğer özellikler dikkate alınarak hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçelerle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün birinci paragrafındaki “30 GÜN” ibaresinin çıkartılıp yerine, “5 GÜN” ibaresinin eklenmesi, hükmün ikinci paragrafındaki, “25 GÜN” ibaresinin çıkartılıp yerine, “4 GÜN” ibaresinin eklenmesi, hükmün üçüncü ve dördüncü paragraflarındaki “500” ibaresinin çıkartılıp yerine, “80” ibaresinin eklenmesi, hükmün yedinci paragrafındaki “1 yıl” ibaresinin çıkartılıp yerine “1 yıl 8 ay” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.