17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16447 Karar No: 2015/4377
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16447 Esas 2015/4377 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/16447 E. , 2015/4377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu aracı davalı ..."a devrettiğini, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı borçlu şirket temsilcisi, aracın şirket borcundan dolayı, satıldığı bir kısmı ile borçların kapatıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldğı, satışın muvazaalı olduğu ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/5761 Esas 2012/61 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı borçlu şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, icra dosyası içeriğinden borçlu hakkında herhangi bir haciz işlemi yapılmadığı, aciz durumunun net olarak ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda aciz halinin bulunduğundan söz edilemez. Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı borçlu ...."ye geri verilmesine 17.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.