17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16394 Karar No: 2015/4376 Karar Tarihi: 17.03.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16394 Esas 2015/4376 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/16394 E. , 2015/4376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, davalı idarenin 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında, davacı tarafından borçluya satılan ancak daha sonra iade edilen cihazın haczedildiğini belirterek, 6183 sayılı Yasa"nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, menkul mülkiyetinin teslimle alıcıya geçtiğini, haczin borçlu elinde yapıldığından mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 66.maddesine göre Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir. Keyfiyet, iddia borçlu tarafından yapılmışsa üçüncü şahsa, üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirilir. Tahsil dairesi, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Somut olayda davacı üçüncü kişi borçlunun elinde haczedilen dava konusu cihaz için, 04.02.2010 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuş, anılan dilekçe davalı idare tarafından 05.02.2010 tarihinde kayıtlarına girmiştir. Ancak 7 gün içerisinde itiraz etmemiştir. Bu durumda istihkak iddiası kabl edilmiş sayıldığından davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğudan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle esastan karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. Öte yandan, kabule göre de, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isebetsizdir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün 1.bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacının istihkak davasının hukuki yarar yokluğundan reddine" ibaresinin yazılmasına ve 4.bentteki ".... TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine " 1.100,00 TL maktu" ibaresinin yazılmasına kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3. kiyişe geri verilmesine 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.