14. Hukuk Dairesi 2013/2893 E. , 2013/5226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2008 ve 16.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise tazminat, birleşen davada ise itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı, dava dışı ...’nun vaat borçlusu olduğu 11.12.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 749 sayılı parseldeki 11 numaralı bağımsız bölümün davalıya satışının vaat edildiğini, satış bedeli olarak kararlaştırılan 35.000,00 TL’den 23.500,00 TL’nin kendisi tarafından minare, taş, malzeme ve işçilik bedeli karşılığı ödenmesinin kararlaştırıldığını, minarenin yapıldığını, 11.500,00 TL’nin ise davalının eşine elden peşin ödediğini, böylelikle tüm sözleşme bedelinin kendisi tarafından karşılandığını ileri sürerek, 11.12.2003 tarihli sözleşmenin konusu olan 11 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bu istemi kabul edilmediği takdirde minare, malzeme ve işçilik tutarının güncelleştirilmiş karşılığı olan 87.100,00 TL ile davalının eşine peşin olarak ödenen 11.500,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleştirilen davada ise, davalı hakkında minare, taş, malzeme ve işçilik bedeli 87.100,00 TL’nin tahsili için icra takibi yapıldığı, yapılan takibe itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali ve %40 oranında inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davalı, zamanaşımı def’inde ve derdestlik itirazında bulunmuş, satış bedellerinin bütünüyle kendisi tarafından ödendiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davadaki tapu iptali ve tescil istemlerinin reddine, ikinci kademedeki tazminat isteminin derdestlik sebebiyle reddine, birleştirilen itirazın iptali davasının ise Ümraniye İcra Dairelerinde yapılmış bir takip bulunmadığından reddine dair verilen karar Dairemizce “…Mahkemenin mülkiyetin geçirilmesine yönelik istemi reddetmiş olması yasaya uygundur. Ancak;
Asıl davada, mülkiyet aktarımı dışında davalıya elden yapılan ödemelerin ve 11.12.2003 tarihli sözleşmede yazılan minare, taş, malzeme ve işçilik bedellerinin güncelleştirilmiş değerinin tahsili de talep edilmiştir. Gerçekten davacı, ... 2.İcra Müdürlüğünün 2006/6506 sayılı dava dosyasında davalı aleyhine 87.100.00 TL asıl alacak ve işlemiş faizinin tahsili için icra takibi yapmış, davalı bu takibe itiraz etmiş, davacının ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/67 esasında kayıtlı olarak açtığı itirazın iptali davasında mahkemece, takip yetkisiz icra dairesinde yapıldığından dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş, daha sonra da Ümraniye 3.Asliye Hukuk Mahkemesince dava dosyasının, eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Davacının, asıl davada ikinci kademede istek konusu yaptığı 11.500,00 TL için de takip bulunmamaktadır.
Bir davada derdestlikten söz edebilmek için, dava konusunun taraflarının ve dava sebebinin aynı olması gerekir. Eldeki davada, taraflar ve dava konusu aynı ise de dayanılan hukuki sebepler ile doğuracağı hukuki sonuçlar birbirinden farklıdır. Kısaca belirtmek gerekirse, orta yerde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, davacı takip konusu yaptığı miktarı alacak davası şeklinde isteyebilir. Orta yerde derdest bir dava ile yöntemince yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, mahkemece asıl davadaki ikinci kademedeki isteklerin incelenerek, çekişmenin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, ikinci kademedeki istemlerin derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tapu iptali ve tescil davası ile 11.500,00 TL alacağa ilişkin davanın esastan, 87.100,00 TL alacağa ilişkin talebin derdestlik nedeniyle, birleştirilen davanın ise yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2- Bozma ilamında davacının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2006/6506 sayılı dava dosyasında davalı aleyhine 87.100,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizin tahsili için icra takibi yaptığı, davalının bu takibe itiraz ettiği, davacının ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/67 Esas sayılı dosyasında açtığı itirazın iptali davasında mahkemece takip yetkisiz icra dairesinde yapıldığından dava dilekçesinin reddine karar verildiği bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu durumda orta yerde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, davacının takip konusu yaptığı miktarı alacak davası olarak talep edebileceği bu nedenle ikinci kademedeki isteğin incelenmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Mahkemenin de bozma kararında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak karar verme mükellefiyeti doğar.
Mahkemece, davacının davalı adına yapıldığını ileri sürdüğü minare, taş, malzeme ve işçilik nedeniyle talep ettiği 87.100,00 TL alacak istemiyle ilgili taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile derdestlik nedeniyle davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 04.04.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.