11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8406 Karar No: 2020/5033 Karar Tarihi: 28.09.2020
Özel belgeyi bozma - yok etme veya gizleme; hakaret - tehdit - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8406 Esas 2020/5033 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir karara göre, sanık özel bir belgeyi yok etmek veya gizlemek suçunu işlediği gerekçesiyle mahkum edildi. Ancak, karar temyiz edildiğinde, belgenin hukuki geçerliliğini koruduğu ortaya çıktı ve sanığın eylemi sadece teşebbüs aşamasında kaldığı için mahkumiyet kararı bozuldu. Ayrıca, belirli kanun maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, bu maddelerin yeniden değerlendirilmesi gerekiyordu. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317 ve 321. maddeleri incelendi.
11. Ceza Dairesi 2019/8406 E. , 2020/5033 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme; hakaret, tehdit HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
A)Sanık ... hakkında “hakaret” ve “tehdit” suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik Akbank T.A.Ş. vekilinin temyiz talebinin incelenmesi: Sanığa yüklenen “hakaret” ve “tehdit” suçlarından doğrudan zarar görmeyen Akbank T.A.Ş.’nin, bu suçlar yönünden kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı, usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği anlaşıldığından; şikâyetçi kurum adına vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, B)Sanık ... hakkında “hakaret” ve “tehdit” suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılanlar ... ve ... ile Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelenmesi: Yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olup; katılanlar ... ve ... ile Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, C)Sanık ... hakkında “özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi: TCK’nin 211. maddesinin, “belgede sahtecilik” suçlarında uygulanabileceği anlaşıldığından; tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun inanç ve takdiri ile incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; 1-TCK"nin 208. maddesinde düzenlenen “özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunun tamamlanabilmesi için belgenin maddi varlığına son verilerek hak sahibinin ondan yararlanmasının engellenmesi gerektiği anlaşılmakla; sanık tarafından yırtılan adli emanetin 2013/193 sırasında kayıtlı suça konu “genel kredi taahhütnamesi”nin duruşmaya getirilerek incelenmesi ve yırtılan parçalarının birleştirilmesi durumunda belgeden yararlanma olanağının bulunduğunun ve belgenin hukuki geçerliliğini koruduğunun anlaşılması halinde, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalacağı gözetilmeden eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.