Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3887 Esas 2020/4147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3887
Karar No: 2020/4147
Karar Tarihi: 17.09.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3887 Esas 2020/4147 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. Temyiz talepleri reddedildi ve kararın esastan reddine karar verildi. Ancak, temyiz sürecinde yapılan hukuka aykırı uygulama nedeniyle kararın bozulmasına karar verildi. Sanığın yeniden yargılanmasına gerek yoktu. Yapılan hukuka aykırı uygulama, TCK'nın 62. maddesine uygun olarak ceza artırımı uygulanmasından sonra, TCK'nın 62. maddesinin 1. fıkrasına göre indirim yapılması gerektiğinin belirtilmemesi idi. Hükmün düzeltilmesiyle onanmasına karar verildi. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddelerinin yer aldığı belirtildi. Ayrıca, kararın tebliğ edilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
16. Ceza Dairesi         2020/3887 E.  ,  2020/4147 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
    53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkûmiyet

    Bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Bozma üzerine yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldıktan sonra, 5237 sayılı TCK"nın 62/1 maddesi gereği indirim yapılırken 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin 1. fıkrası uyarınca indirim yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi olarak gösterilmesi,
    Hukuka aykırı bulunduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazları da bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “TCK"nın 62. maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılarak yerine "5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin 1. fıkrası gereğince” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.