MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın istikrar arz eden savunmalarında, suça konu çekin avukatı ..."ın huzurunda ..."un göndermiş olduğu ... ve ... isimli şahıslar tarafından imzalanmış şekilde getirildiğini, adı geçen .... verilmek üzere bu kişilere 150.000 TL verdiğini, suça konu çekin ise, vermiş olduğu paraya istinaden kendisine emanet olarak verildiğini, borç ödenmeyince icra takibi başlattığını, ...ile ... ortak iş yaptıklarını, daha sonra ödemiş olduğu paranın ... tarafından avukatına ödendiğini, suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi, mevcut bilirkişi raporuna göre sanığın cirosu haricinde çek üzerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olmadığının belirtilmesi, tanık ..."un her ne kadar sanığın beyanlarını kabul etmese de, ... tanığını, ancak uzun zamandır görmediğini ifade etmesi ve gerçekten bu isimde bir şahsın olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle adı geçen... hakkında yapılan icra takibinin akıbeti araştırılarak, adı geçenin açık kimlik ve adres bilgileri yöntemince araştırılıp tanık olarak ifadesine başvurulduktan ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK"nun 53/3. fıkrası gereğince 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.