3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11916 Karar No: 2013/12699 Karar Tarihi: 16.09.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/11916 Esas 2013/12699 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/11916 E. , 2013/12699 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde; davalı elektrik idaresinin; kayıtsız sayaçtan elektrik kullandığı gerekçesi ile hakkında iki ayrı kaçak elektrik faturası tanzim ederek 4.786,96 TL bedelli icra takibi başlattığını, davalıya bu takip nedeni ile 2.112,97 TL ödeme yaptığını, aleyhinde açılan elektrik hırsızlığı davasından beraat ettiğini belirterek; gerçek elektrik tüketim miktarının belirlenerek, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kaçak elektrik kullandığını, mevzuata göre hesaplanan miktarın icra takibi ile talep edildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş,davacının icra takip dosyasında 4.489,87 TL borcunun olmadığının tespitine, 296,65 TL borçlu olduğundan bu miktar ile ilgili talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen miktarın elektrik idaresinden istirdatı istemine ilişkindir. Somut olayda; davacının kaçak elektrik kullandığı sabittir. Davacı hakkında başlatılan icra takip dosyasına 20.02.2008 günü beyanda bulunarak; icra takibine ve borca itirazı olmadığını, borcu kabul ettiğini, dosya borcunu yasal faizi ve icra giderleri ile birlikte kararlaştırılan tarih ve miktarlarda ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini bildirmiş, alacaklı vekili de borçlunun ödeme taahhüdünü kabul etmiştir. Davacı, ödeme taahhüdünden sonra davalı kuruma toplam 2.112,97 TL ödeme yapmış, 07.04.2011 günü eldeki davayı açmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının takibe konu borcu herhangi bir çekince ileri sürmeksizin imzalı beyanı ile kabul ettiği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş,bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.