13. Hukuk Dairesi 2016/15619 E. , 2019/10708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Türk ... Bankası A.Ş."de banka müdürü olarak çalışırken hakları ödenmeden emekli edilmesi üzerine haksız olarak kendisine ödenmeyen işçi alacaklarının hüküm altına alınması için avukat ..."a vekaletname verdiğini, kıdem tazminatı alacağı ile birlikte kullanmadığı yıllık izin ücreti alacakları için dava açılması yönündeki talebine rağmen, davalı avukatın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan ve yıllık izin ücreti alacağını talep etmeden sadece kıdem tazminatı yönünden dava açtığını, bu arada avukat ..."ın ... ilçesine yerleştiğini, bu nedenle davayı kendisi takip edemeyeceği gerekçesiyle diğer davalı avukat ..."nu tevkil ettiğini, bundan sonra davaya vekil olarak onun bakacağını kendisine bildirdiğini, davalı avukat ... ile vekillik ilişkisinin bu şekilde başladığını, Denizli İş Mahkemesi"nin 2002/120 Esas sayılı dosyasında görülen kıdem tazminatı alacağı davasında, dosyada alınan bilirkişi raporunda alacağı daha fazla hesaplanmasına rağmen fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadığı için mahkemece talep edilen miktarca davanın kabulüne karar verildiğini, bu karar üzerine davalı ..."ndan ilk dava ile istenmeyen ve hüküm altına alınmayan eksik kıdem tazminatı alacağı ile kullanmadığı yıllık izin alacağı için dava açmasını istediğini, davalı ..."nun bu hususta Denizli iş Mahkemesi"nin 2004/390 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, bu dosyada alınan bilirkişi raporu dosyada bulunan belgeler ve iş yasasına uygun olmadığı halde davalı vekilinin bu bilirkişi raporuna itiraz etmediğini, davanın reddine karar verildiğini, davalı avukatların yargılama sırasında bilirkişi raporuna itiraz etmeyerek ve yasal süresi içinde kararı temyiz etmeyerek davanın kaybedilmesine sebebiyet verdiklerini, davalı avukatların görevlerini kötüye kullanmaları nedeniyle hakkına kavuşamadığını, bu nedenle üzüntü ve sıkıntı yaşadığını belirterek yıllık izin ücret alacağına karşılık gelen 6.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, maddi tazminata 05.03.2002 tarihinden itibaren, manevi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, kararın ikinci kez bozulmasının ardından 02.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle maadi tazminata ilişkin talebin 6.650,62 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bozmaya uyularak, manevi tazminata yönelik davanın reddine, maddi tazminat açısından davanın kısmen kabul kısmen reddine, maddi tazminat olarak 6.000,00 TL"nin 22/03/2002 tarihinden işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin (Islah yapılan 650,62 TL yönünden) talebin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..."nun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, vekalet sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir. 04.02.1948 tarih, 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Mahkemece ""bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı"" gerekçesiyle ıslah ile artırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ""... ıslah tarihi itibari ile davanın zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, ıslahla talep edilen miktar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine..."" gerekçesi ile reddine karar verilmiş olması ve hükmün 2.fıkrasının 2.bendinde ""fazlaya ilişkin (ıslah yapılan 650.62 TL yönünden) talebin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine," şeklinde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın gerekçesinin ve hükmün 2. fıkrasının 2. bendinin düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."nun sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki belirtilen şekilde ve hüküm fıkrasının 2. fıkrasının 2. bendinin ""Fazlaya ilişkin ıslah ile yapılan 650,62 TL yönünden bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından, reddine"" şeklinde düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, peşin alınan 102,46 TL harcın davalı ..."na iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.