17. Hukuk Dairesi 2019/984 E. , 2020/3844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacının eşinin sürücüsü olduğu araçla karıştığı trafik kazasında davacının eşinin vefat ettiğini belirterek 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 2.000,00 TL araç hasar bedeli ile 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketini maddi tazminatla sorumlu tutarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı talebini yükselterek 22.520,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ... Sigorta A.Ş. vekili; kazaya karışan aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu, davayı kabul etmemekle sorumluluğun sigortalının kusuru oranında, sadece maddi tazminatla poliçe limiti dahilinde olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu kazada davacının şeride tecavüz etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğunu, tespit dosyasındaki fotoğraflardan bunun anlaşılabileceğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, aracın modeli, üretim yılı, markası dikkate alındığında zararın oluşmayacağının anlaşılabileceğini, uzman bilirkişilerce durumun tespit edilebileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 2.000,00 TL maddi hasar tazminatının davalılardan (davalı ... Şirketinin sigorta poliçe limetleri ile sınırlı olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan alacağa davalı ... için dava tarihinden (28.09.2007) itibaren, diğer davalı ... için kaza tarihinden (02.09.2007) itibaren yasal faiz işletilmesine, ıslah ile arttırılan 12.520,16 TL"nin davalı ... Şirketinden (sigorta poliçe limetliri ile sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL"nin davalı ..."dan kaza tarihinden (02.09.2007) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının, davacı vekilinin aşağıdaki (3) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını
kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının eşi olan murisinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazanın meydana geldiği tarih de göz önünde bulundurularak davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-1136 sayılı Avukatlık Kanununun 41. maddesi “Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davalı ... vekili Av. ... vekillikten çekildiğini 28.01.2015 tarihli duruşmada mahkemeye bildirmiş, 28.01.2015 tarihli duruşma tutanağı davalı ...’a 04.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ...’ın vekillikten çekilen Av. ...’nun 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 41. maddesine göre sorumluluk süresinin bitiminden sonra mahkemece hüküm verilmiş olmasına, karar tarihinde de davalı ...’ın vekili bulunmamasına göre, davalı ... lehine reddedilen manevi tazminat yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ..."a geri verilmesine 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.