13. Hukuk Dairesi 2016/25734 E. , 2019/10704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 24.04.2009 tarihinde ... ili Merkez ilçesine bağlı ... olarak bilinen yerde F-6-B blok 8 nolu daireyi satın aldığını, satış sözleşmesine göre davalının 30 ayda, 24.10.2011 tarihinde konutu teslim etmesi gerektiğini ancak konutun tam ve eksiksiz olarak hangi tarihte teslim edildiğinin belli olmadığını, dairelerine bakmak istediklerinde kendilerine dairelerine bakmaları ve eksikliklerin tamamlatılması amacıyla anahtar verileceğinin beyan edildiğini, anahtarı aldıklarına ve dairenin eksikliklerinin tespit edildiğine dair belge imzalatıldığını ancak daha sonra bu belgelerin geçici işgal belgesi adlı bir belge olduğu ve davalı TOKİ tarafından ileride açılacak davaları engellemek amacıyla imzalatıldığının ortaya çıktığını, dava konusu taşınmazın teslim edilmesi gereken tarihten fiilen teslim alındığı tarihe kadar geçen süre için uğramış olduğu kira kaybının ödenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL kira bedelinin 24.10.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiş, 17.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 3.910,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 142,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin “gayrimenkulün teslimi ve kullanılması” başlıklı kısmında gayrimenkulün inşaat süresi 30 ay olarak düzenlenmiştir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK.125. vd. (BK. 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararını talep etmekte haklıdır.
Mahkemece, davacının bildirdiği tanığı dinlenmiş ve "".. keşif mahallinde dinlenen tanık beyanı itibari ile davacıya ait bağımsız bölümün tam olarak hangi tarihte davacıya teslim edildiğini bilmediğini, ancak ... ilinde meydana gelen ikinci depremden sonra fiilen oturdukları evler zarar gördüğünden kendisine ve davacıya memursendeki konutlarının anahtarlarının teslim edildiğini ve bir kısım eşyalarını taşınmaza getirip bıraktıklarını beyan ettiğinden fiili teslim tarihinin 10 Kasım tarihi olarak kabulü ile.."" gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmişse de, davacı tanığı beyanında davacının bahsedilen tarihte eşyalarının bir kısmını konuta bıraktığını ancak sular bulunmadığı, kalorifer tesisatı kısmen çalışır vaziyette olmadığı için oturulabilecek durumda olmadığını ve hatta davacının eşyalarını buraya bıraktıktan sonra ..."da ev kiraladığını bildiğini beyan ettiğinden, oturmaya müsait olmayan konutun eşyaların bırakılması amacıyla teslimi hukuki anlamda fiili teslim tarihi olarak kabul edilemez. Bunun yanında ... Elektrik Perakende Satış A.Ş. ... İl Müdürlüğü"nün mahkemece yazılan müzekkereye verdiği cevapta davacı ... adına 06.12.2012 tarihinde dava konusu konuta ilişkin abone kaydı yapılmış olduğunu bildirdiği göz önüne alınarak ve fiili teslim tarihinin elektrik aboneliğinin yapıldığı 06.12.2012 tarihi kabul edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.