14. Hukuk Dairesi 2020/1699 E. , 2020/6284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yönünden reddine dair verilen 16.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 690 ada 94 ve 690 ada 112 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Tapu Müdürlüğünden gelen yazı cevabında davacı tarafından dava edilen taşınmazların imar uygulaması neticesinde 2308 ada 5 parsel numarasını alarak Hazine adına kaydedildiği davacının dava konusu edilen taşınmazlar üzerinde malik sıfatı ile hakkının kalmadığı gerekçesi ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (Ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
HMK"nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, ortaklığın giderilmesi davalarında, dava konusu taşınmaz maliklerinin veya mirasçılarının tamamının davada taraf olarak yer alması, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir.
Somut olaya gelince; Dairemizin mahalline iade kararı uyarınca dosyaya getirtilen güncel tapu kayıtlarından, davaya konu 690 ada 94 ve 690 ada 112 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının 03.06.1999 tarihli ve 06.01.2005 tarihli imar uygulaması nedeniyle kapatıldığı, çeşitli parsellere dağıtım yapılarak davacının paydaşı olmadığı bir çok parsel yanında davacının da paydaşı olduğu 2294 ada 31, 2296 ada 21, 2301 ada 22 ve 26, 2293 ada 13, 14 ve 21, 230 ada 21 parsel sayılı imar parsellerinin oluştuğu ve tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, oluşan bu yeni duruma göre tüm tapu kayıtlarının dosya arasına alınıp, tarafların paylarının bulunup bulunmadığı ve dava dışı paydaş olup olmadığı araştırılarak, yeni oluşan parseller hakkında davacı ve davalıların davaya devam edip etmeyeceklerinin tespiti, varsa yeni paydaşların da davaya dahil edilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının dava konusu edilen taşınmazlar üzerinde malik sıfatı ile hakkının kalmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 15.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.