20. Hukuk Dairesi 2013/5995 E. , 2013/8552 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, davalılar Orman Yönetimi vekili ve vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında arsel sayılı 98,92 m² yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliğiyle ... adına tesbit edilmiştir. 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ise, 1973 yılında kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle, hakkında tutanak düzenlenmeden 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince aktarma suretiyle 3938,66 m² yüzölçümüyle 30.01.2007 tarihinde orman niteliğiyle tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ..., 29.01.2007 tarihli dilekçesiyle, 1976 yılında beri kullandığı 3 dönüm miktarındaki taşınmazının 1124 m² yüzölçümüyle 121 ada (ada sayısı 122’dir. Maddî hata ile 121 yazılmıştır.) 3 parsel sayısıyla eksik yüzölçümüyle adına tespit edildiğini, kalan miktarın ise 2/B niteliğiyle ve 122 ada 6 parsel sayısıyla Hazine adına tespit edildiğini yine köy içi mevkiinde eskiden yağ değirmeni olarak kullandığı ve içinde kısmen yıkık bina bulunan 400 m² yüzölçümü miktarındaki taşınmazının ise, kadastro çalışmaları sırasında tespit edilmediğini iddia ederek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan taşınmaz ile kadastro çalışmasında tespit dışı bırakılan 400 m² yüzölçümündeki taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan keşifte; davacının dava dilekçesinde köy içinde ve 400 m² yüzölçümünde olduğunu iddia ettiği yerin köy tüzel kişiliği adına tespit edilen 168 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine ve karar kesinleştiğinde bu parselle ilgili olarak yapılan tespit gibi işlem yapılmak üzere dosyanın Müdürlüğüne gönderilmesine, 168 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne ve dava konusu parselin köy tüzel kişiliği adına olan kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak, davalı ... Yönetimi vekili tarafından 122 ada 3 ve 168 ada 4 parsele yönelik olarak ve davalı ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından 168 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1972 yılında serisine ilişkin olarak yapılıp 02.06.1974 yılında kesinleşen seri bazda orman kadastrosu ile 2005 yılında yapılıp 12.07.2007 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
1) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;
Davalı ... Yönetimi vekili, hükmü 122 ada 3 ve 168 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak temyiz etmiştir. 122 ada 3 parsel davacı ... adına, 168 ada 4 parsel ise davalı Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edilmişlerdir. Mevcut bu tespitlere göre, Yönetimin sözü edilen parseller yönünden davada, davalı sıfatı bulunmadığı gibi söz konusu parsellere yönelik olarak Yönetim tarafından usûlüne uygun olarak açılmış bir dava veya davaya katılım da söz konusu değildir. Bu durumda, 122 ada 3 ve 168 ada 4 parseller yönünden Orman Yönetimi taraf olmadığından sözü edilen parseller hakkında verilen kararları temyiz hakkı da bulunmamaktadır. Bu itibarla, Orman Yönetimi vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
- 2 -
2013/5995 - 8552
2) Davalı ... vekilinin 168 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece 17.04.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen üç yerel bilirkişi ve üç davacı tanığının beyanlarından; dava konusu 168 ada 4 parsel sayılı taşınmazın miras yoluyla davacı ...’e intikal ettiği, üzerinde davacının murisine ait zeytin ezme tezgahı bulunduğu ve öncesinde de taşınmaz üzerinde davacının murisine ait değirmen ve ahır bulunduğu ve köy tüzel kişiliğinin taşınmaz üzerinde herhangi bir kullanımı bulunmadığı anlaşıldığına göre, davalı Köy Tüzel Kişiliği vekilinin taşınmazın Köy Tüzel Kişiliğine ait olduğu iddiasına dayalı yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 168 ada 4 parsel yönünden kurulan usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, davacının 122 ada 6 parsel yönünden açtığı davanın reddine ve karar kesinleştiğinde bu parselle ilgili olarak yapılan tespit gibi işlem yapılmak üzere dosyanınMüdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi de zorunludur.
Somut olayda, davacının dava konusu ettiği 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro sırasında tutanak düzenlenmemiş, 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 1973 yılında kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince parsel sayısı verilerek aktarma suretiyle tapuya tescil edilmiştir. Hal böyle olunca, 122 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
Bundan başka; davalı olmadıkları halde, tutanak asılları dosyaya davalı şerhi ile getirtilen Meriçler Köyü, 121 ada 1-3 ve 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tutanak asıllarının olağan yolla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi, yine vekâlet ücretinin Kadastro Kanununun 31. maddesine göre takdir edilmesi gerekirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi vekilinin 122 ada 3 ve 168 ada 4 parsellere yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine
2) İki numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin 168 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile 168 ada 4 parsel yönünden kurulan usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Meriçler Köyü Tüzel Kişiliğine yükletilmesine
3) Üç numaralı bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.