Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5003
Karar No: 2018/15551
Karar Tarihi: 26.09.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/5003 Esas 2018/15551 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/5003 E.  ,  2018/15551 K.

    "İçtihat Metni"

    Silahla tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 29/06/2018 gün ve 94660652-105-64-5867-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2018 gün ve 2018/59420 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 17/11/2015 tarihli ve 2015/2716 soruşturma, 2015/4283 esas ve 2015/3919 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında açılan kamu davasında, sanığın eylemleri üçe bölünerek anlatılmış, birinci olayda; sanığın müşteki şüpheliler ... ve ... ile müşteki ..."ın evine gelerek silahla eve doğru ateş ettiği belirtilmiş, ikinci olayda; sanığın tekrar adı geçen müştekilerin evine geldiği ve müşteki şüpheli ..."ya "senin ne işin var burada o...pu, sizi vuracağım, beşikteki çocuğunu sinkaf edeceğim" şeklinde tehdit ve hakarette bulunduğu belirtilmiş, üçüncü olayda ise; sanığın tekrar aynı evin önünden geçmesi üzerine içeriden kendisine doğru ateş edildiği belirtilmesine karşın, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında; sanığın müşteki şüpheli ..."yu tehdit etmek amacıyla havaya doğru ateş açtığından bahisle hüküm kurulmasında ve özellikle dosyada mevcut İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim edilen 19/03/2015 tarihli raporda sanığın el svaplarında atış artıklarına rastlanılmadığının belirtilmesine rağmen, sanığın el svaplarında atış artıklarına rastlandığından bahisle hakkında dava açılmasında ve yazılı şekilde hüküm verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Silahla tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kararının, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 17/11/2015 tarihli ve 2015/2716 soruşturma, 2015/4283 esas ve 2015/3919 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında açılan kamu davasında, sanığın eylemleri üçe bölünerek anlatılmış, birinci olayda; sanığın müşteki şüpheliler ... ve ... ile müşteki ..."ın evine gelerek silahla eve doğru ateş ettiği belirtilmiş, ikinci olayda; sanığın tekrar adı geçen müştekilerin evine geldiği ve müşteki şüpheli ..."ya "senin ne işin var burada o...pu, sizi vuracağım, beşikteki çocuğunu sinkaf edeceğim" şeklinde tehdit ve hakarette bulunduğu belirtilmiş, üçüncü olayda ise; sanığın tekrar aynı evin önünden geçmesi üzerine içeriden kendisine doğru ateş edildiği belirtilmesine karşın, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında; sanığın müşteki şüpheli ..."yu tehdit etmek amacıyla havaya doğru ateş açtığından bahisle hüküm kurulmasında ve özellikle dosyada mevcut İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim edilen 19/03/2015 tarihli raporda sanığın el svaplarında atış artıklarına rastlanılmadığının belirtilmesine rağmen, sanığın el svaplarında atış artıklarına rastlandığından bahisle hakkında dava açılmasında ve yazılı şekilde hüküm verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Silahla tehdit suçundan sanık ..."ın, TCK"nın 106/2-a ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
    Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekmektedir.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında 07/03/2015 tarihli silahlı tehdit eylemi nedeniyle cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kararıyla sanığın TCK"nın 106/2-a ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, hükmün sanığa 23/03/2017 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle hükmün kesinleştiği ve infaza verildiği anlaşılmıştır.
    Sanık suçu kabul etmemekte, mağdurların bir kısmı sanığın tüfekle ateş ettiğini ifade etmekte, sanığın yanında bulunan arkadaşları ise sanığın ateş ettiğini görmediklerini, aksine kendilerine ateş edildiğini beyan etmektedirler. Sanıktan alınan svap örneklerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün İZM-KİM-15-02659 uzmanlık numaralı raporunda sanığın swaplarında atış artıklarına rastlanılmadığı belirtilmiştir. Hazırlık aşamasında ifadesi alınıp olaya dair bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan .... yargılamada dinlenmemiştir.
    Mahkeme "İddia, savunma, şikayet ve tüm dosya kapsamının hep birlikte değerlendirilmesinden; sanık ..."nun, müşteki sanık ..."ın eşinin teyzesi, ..."in ise sanık ..."in kaynı olduğu, aralarında husumet bulunduğu, olay tarihinde sanık ..."ın arkadaşı ..."in sevk ve idaresindeki .... plakalı araç ile yanlarında arkadaşları ..."da bulunduğu esnada dolaştıkları, daha önce aralarında husumet bulunan müşteki sanık ..."nun evinin önünden geçtikleri esnada, müşteki sanık ..."ın müşteki sanık ..."yu tehdit etmek amacıyla yanında bulundurduğu silahla havaya doğru ateş ettiği, bu esnada evde bulunan sanık ..."ın da evde bulunan av tüfeği ile sanıkların arkasından havaya doğru tehdit kastıyla ateş ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar sanık ... atılı suçu kabul etmemiş ise de, sanığın aldırılan el swaplarında elinde atış artıklarına rastlanılmış olması, olay öncesinde müşteki sanık ... ile husumetlerinin bulunması nazara alındığında sanığın savunmasının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varılmakla savunmalarına itibar edilmemiştir." biçimindeki gerekçesiyle sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar vermiştir.
    UYAP üzerinden yapılan kontrolde, incelemeye konu hükümlülüğün, sanığın başka hükümlülükleriyle birlikte içtimalı olarak halen cezaevinde infaz edildiği görülmüştür.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Mahkeme dosya içerisinde mevcut rapora aykırı olarak sanığın aldırılan el svaplarında atış artıklarına rastlanılmış olmasını hükmüne dayanak olarak almış ayrıca olay öncesinde müşteki sanık ... ile sanığın husumetlerinin bulunması hususunu da nazara alarak sanığın savunmasının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varmıştır. Sanık suçu kabul etmemekte, mağdurların bir kısmı sanığın tüfekle ateş ettiğini ifade etmekte, sanığın yanında bulunan arkadaşları ise sanığın ateş ettiğini görmediklerini, aksine kendilerine ateş edildiğini beyan etmektedirler. Sanıktan alınan svap örneklerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün İZM-KİM-15-02659 uzmanlık numaralı raporunda sanığın svaplarında atış artıklarına rastlanılmadığı belirtilmiştir. Hazırlık aşamasında ifadesi alınıp olaya dair bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan .... yargılamada dinlenmemiştir. Bu açıklamalar karşısında; ...."nun olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün tespit edilmesi, beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun belirtilmesi ve sanığın el svaplarında atış artığı tespit edilmemesi hususu da nazara alınarak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle sanığın TCK"nın 106/2-a ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1)Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2)Silahla tehdit suçundan sanık ... hakkında, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2015/1409 esas, 2017/293 sayılı kararıyla hükmolunan ve halen başka hükümlülükleriyle birlikte içtimalı olarak cezaevinde infaz edildiği anlaşılan 1 yıl 8 ay hapis cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA, sanık ... bu suçun dışında başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu değilse, bu suçtan derhal TAHLİYESİNE,
    3-Bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4 maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 26/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi