Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6197
Karar No: 2020/136
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/6197 Esas 2020/136 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2019/6197 E.  ,  2020/136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 26. İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 03/09/2007 tarihinde davalı şirkete bağlı olarak çalışmaya başladığını, 28/07/2016 tarihinde iş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ihbarsız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı gibi aynı fesih sebebi ve aynı fesih metni ile işten çıkarttığı kişilerin açtığı iş davalarının reddine karar verilip, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, davacının iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/2. Maddesi gereğince "muhtelif sağlık kuruluşlarından hasta olmadığı halde raporlar ibraz edip devamsızlıkta bulunması" sebebi ile haklı nedenlerle 28/07/2016 tarihinde feshedildiğini, müvekkili şirketin çalışanlarının sağlık sorunlarından ilk müdahale amacıyla 24 saat esasına göre işyeri hekimi, sağlık memuru ve hemşire bulunduğunu, prosedüre göre hastalanan personelin öncelikle işyeri hekimine muayene olması ve hekim tarafından gerekli görülmesi halinde hastaneye sevk edilmek suretiyle hastalığının tedavisine başlanılması gerektiğini, davacının çoğu zaman işyeri hekimine muayene olmadan değişik sağlık kuruluşlarına başvurmak suretiyle çok sayıda rapor aldığını, bu durumun işyerinin çalışma huzur ve barışını bozduğunu davacının iş kazası nedeniyle rapor aldığını iddia etmesine rağmen farklı farklı sebeplerle rapor aldığının anlaşıldığını, bu durumun iş sözleşmesine uygun olarak iş görme edimini yerine getirmediğini gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, "…yargılama sırasında toplanan deliller, taraflar arasındaki iş sözleşmesi içeriği, davacının işyeri dosyası, tanık ifadeleri ile SGK dosyası kapsamı dikkate alındığında, davalı işveren tarafından "davacının sık sık rapor alması sebebi ile iş düzeninin bozulduğu iddiası ile" yapılan, iş sözleşmesinin feshine ve davacı işçinin işten çıkarılmasına dair işlemin, -on yıla yakın kıdemi ve önceye yönelik iş disiplini dikkate alındığında, davacının, rapor almasını gerektirir rahatsızlığının, tam olarak nedeni ve niteliği belirlenmeden, gerekirse farklı bir birimde çalışma teklifinde bulunulmadan, davacı tarafından alınan raporun keyfi olarak alındığı anlamına gelebilecek, davalı iş veren uygulaması nedeni ile- İş Hukuku mevzuatına, işten çıkarma usül ve prosedürüne, çalışanlar arasında eşit davranılması ve feshin son çare olması ilkesine uygun olmadığı..." gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Ç) İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, yasal süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, “…..davacının 03/09/2007-28/07/2016 tarihleri arasında yaklaşık 10 yıl Atatürk Hava Limanı işyerinde aşçı olarak görev yaptığı anlaşılmakta olup iş sözleşmesinin feshine ilişkin bildirimde hasta olmadığı halde muhtelif sağlık birimlerinden raporlar getirip kasten devamsızlık yaptığı iddiasında bulunulduğu ve 2007 yılından itibaren alınan tüm rapor bilgilerinin bir kısmı bilirkişi incelemesinden sonra olmak üzere dosyaya sunulduğu, incelenmesinde tüm raporların çeşitli sağlık kuruluşlarından ve işyeri hekimliğinden düzenlenen raporlar olduğu, feshi içeren 2016 yılı itibariyle raporlu gün süresinin toplam 25 gün civarında bulunduğu görülmüş raporların sahteliği hususunda ileri sürülen somut bir iddia ve ispat bulunmadığı feshe konu edildiği şekilde davacının hasta olmadan rapor aldığı ve devamsızlığının kasıtlı olduğuna yönelik iddianın soyut olduğu, fesih öncesi yedi aylık süreçte iş görmezlik günlerinin sayısı ve sıklığı nazara alındığında feshin ölçülü olmadığı, ayrıca cevap dilekçesinde ve dosya kapsamında davacının aldığı raporların işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş ilişkisinin işveren açısından çekilmez hale geldiği yönünde bir iddiada bulunulmadığı, böyle bir olgunun ortaya konmadığı anlaşılmakla işveren feshinin geçersiz olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının işe iadesi yönünde verilen ilk derece mahkemesi kararı isabetli görülmüştür…” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz Başvurusu:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararını yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    F) Gerekçe:
    4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.
    İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
    İş Kanunu’nun gerekçesinde hangi hallerin işçinin yetersizliği nedeniyle geçerli fesih hakkı bahşedeceği örnek kabilinden sayılmış olup, bunlardan biri de sık sık hastalanarak rapor almadır.
    Sık sık rapor alma halinde, işveren aralıklı da olsa işçinin iş görme ediminden faydalanamayacaktır. Sık sık hastalanan ve rapor alan işçinin, bu nedenle devamsızlığının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı açık bir olgudur. İş Kanunu’nun gerekçesinde sık sık hastalanmanın yeterlilikten kaynaklanan neden olarak örnek kabilinden sayılması, işyerinde olumsuzluklara yol açtığının kabul edilmesindendir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 28.07.2016 tarihinde "...Muhtelif sağlık birimlerinden hasta olmadığınız halde raporlar getirip, işe kasten devamsızlıkta bulunmanız..." gerekçesi ile 4857 sayılı yasanın 25/II. maddesi uyarınca feshedilmiştir.
    Dosya içeriğine göre, davalı işverenlikte aşçı olarak çalışan davacı işçinin çalışma süresi boyunca sık sık rapor aldığı görülmüştür. Davalı işveren farklı sağlık kuruluşlarından sık sık ve kısa süreli istirahat raporları alan davacı işçinin bu durumunu hayatın olağan akışına uygun bulmayarak hasta olmadığı halde hastaymış gibi hatıra binaen gerçeğe aykırı raporlar aldığını düşünerek davacı işçinin iş akdini İş Kanunun 25/2 maddesine göre haklı nedenle feshetmiştir. Davalı, davacıya ait söz konusu raporların gerçek bir rahatsızlığa dayanmadığına ilişkin iddiasını ispatlayamamıştır ancak davacı işçinin farklı sağlık kuruluşlarından sık sık ve kısa süreli istirahat raporları aldığı ve işe gelmediği bu durumun da iş akışını bozacağı açık olup, işverenin buna katlanması beklenemez. Davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığı, ancak sık sık rahatsızlanarak rapor alan davacının davranışının fesih için geçerli sebep oluşturduğu kabul edilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
    H) Hüküm:
    Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
    1)Bölge Adliye Mahkemesi ile ilk Derece Mahkemesinin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2)DAVANIN REDDİNE,
    3)Alınması gereken 54,40 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL’nin peşin mahsubu ile bakiye 25.20 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    4) Davalının yaptığı toplam 1.356 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ,
    5) Davalı vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 3400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    7- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    7- Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, kesin olarak 13/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi