21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11908 Karar No: 2014/14049 Karar Tarihi: 17.06.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/11908 Esas 2014/14049 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 15. İş Mahkemesi'nin 02/05/2014 tarihli ve 2009/707-2014/351 numaralı kararına göre, HMK'nın 321. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanmadığı durumlarda gerekçeli kararın bir ay içinde yazılarak tebliğ edilmesi gerekmektedir. Hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık HMK'nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süresi tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz etmeleri mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekmektedir. Temyiz eden davalı vekilinin sunulan temyiz dilekçesi davacı vekiline yöntemince tebliğ edilmeli ve dosya GERİ ÇEVRİLMELİDİR. Kanun maddeleri: HMK'nın 321. maddesi ve 433. maddesi, 6100 sayılı HMK, 5521 sayılı Kanun.
21. Hukuk Dairesi 2014/11908 E. , 2014/14049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi TARİHİ : 02/05/2014 NUMARASI : 2009/707-2014/351
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 433. Maddesi gereğince davacı vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davalı vekiline duruşma isteminin tebligat noksanı giderildikten sonra değerlendirilmesine, 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.