Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15544
Karar No: 2015/7864
Karar Tarihi: 27.04.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/15544 Esas 2015/7864 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/15544 E.  ,  2015/7864 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, yurtdışı borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında geçerli sayılması gerektiğinin tespiti, davacının Türkiye’deki 31.12.2000-26.06.2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasanın 4/1-a-b maddeleri kapsamında kalan sigortalılıklarının iptali ile ödemiş olduğu primlerin iadesi ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    10.11.1981-30.04.1986 tarihleri arası dönemde aralıklı olarak 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olan, 01.05.1986-30.12.1991 ve 04.08.2004-04.04.2006 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olan, 01.05.2006-30.09.2008 tarihleri arası 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olup davacının talebi ile ödediği primlerin iadesine karar verilen, 01.10.2008-31.01.2010 tarihleri arası 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olan, 03.10.2009-03.01.2010 arası 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olan ancak bu sigortalılığı Kurumun teftişi sonucu iptal edilen, 31.12.1991-26.06.2012 tarihleri arası ... ülkesinde çalışması olan veya işgörememezlik ödeneği ve işsizlik ödeneği alan davacının, 31.01.2013 tarihli borçlanma talebi ile yurtdışında geçen 31.12.1991-31.12.2000 tarihleri arası 3240 günlük süreyi, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında borçlanarak, borçlanma bedelini 04.03.2013 tarihinde ödediği, 08.03.2013 tarihli tahsis talebinin ise; 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında değerlendirilip 58 yaş ve 9000 gün koşulunu gerçekleştirmediğinden bahisle reddedildiği, bunun üzerine eldeki davayı açtığı, Mahkemece; davacının 31/12/2000 ile 26/06/2012 tarihleri arasında Türkiye"de davalı kurum nezdinde bulunan mülga 1479, 5510 sayılı Yasanın 4/b kapsamında kalan ve yurtdışı sigortalılık süreleri ile çakışan isteğe bağlı ve zorunlu Bağ-Kur sigortalı hizmet sürelerinin iptali ile bu süre içerisinde ödenmiş olan primlerin davacıya iadesine, davacının 31/12/1991 - 31/12/2000 tarihleri arasındaki yurtdışı hizmet borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında yapılması gerektiğinin tespitine, davacının gerekli şartları yerine getirmesi nedeniyle kendisine tahsis talep tarihi olan 07/03/2013 tarihini takip eden aybaşı olan 01/04/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Kanunun 79. maddesiyle değişik 3201 sayılı Kanunun 3. maddesi “Bu Kanunun 1. maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin ... vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.” hükmünü içerirken; Yine aynı Kanunla 3201 sayılı Kanunun 5’inci maddesine 4’üncü fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” hükmü getirilmiştir.
    Anılan 5754 sayılı Kanun ile, 3201 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3. maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda; davacının, 03.10.2009-03.01.2010 arası 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalılığının, bu dönemde ...’da işsizlik ödeneği aldığı da gözetilerek, fiili ve gerçek çalışmaya dayalı olup olmadığı araştırılmalı, ayrıca davacının, yurtdışı borçlanmasından önceki, en son sigortalılığının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a bendi kapsamında mı yoksa 4/1-b bendi kapsamında mı olduğu araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece; son sigortalılığının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında olmadığının anlaşılması halinde; yurtdışı borçlanmasına yönelik istemin, 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi (506 sayılı Yasa) kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmesi ve sonuç olarak yaşlılık aylığına ilişkin değerlendirmenin 2829 sayılı Yasanın 8. maddesi dikkate alınarak 506 sayılı Yasaya göre mi yoksa 1479 sayılı Yasaya göre mi yapılacağı net olarak belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Kabule göre de; 1479 sayılı Yasanın Geçici 10. Maddesinin ikinci fıkrasına göre aylık bağlanması için, yaş koşulu yanında 9000 gün, üçünü fıkrasına göre ise yaş koşulu yanında 5400 gün prim ödeme şartı olduğu; ayrıca, davacının 31/12/2000 ile 26/06/2012 tarihleri arasında Türkiye"de davalı kurum nezdinde bulunan sigortalılıklarının iptal edilmesi halinde, son sigortalılığının 30.12.1991 tarihinde
    sonlanan 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamındaki sigortalılık olduğu ve yurtdışı borçlanmasının bu sigortalılık kapsamında kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
    O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi