13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/20197 Karar No: 2013/5707 Karar Tarihi: 11.03.2013
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/20197 Esas 2013/5707 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hırsızlık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü temyiz edildi. Temyizde, sanığın haberi olmadan görevlendirilen müdafi tarafından savunulduğu ortaya çıkarıldı. Mahkeme, 5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1 maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğunu belirtti. Ancak somut olayda sanığın eyleminin hem hırsızlık suçunu hem de geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu gözetilmedi. Bununla birlikte, sonuca etkisi olmadığı gerekçesiyle 765 sayılı TCK'nın lehe olduğu kabul edildi. Diğer temyiz itirazları da yerinde görülmedi. Ancak sanığın ilamında yazılı cezanın fazla olduğu ve toplam cezanın esas alınması yerine aynı nevi suçlardan kurulan hükümün seçilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle hüküm BOZULDU ve sanık hakkındaki cezanın DÜZELTİLMESİNE karar verildi. Kanun maddeleri olarak; 5252 sayılı Yasa'nın 9/3 maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddeleri, 765 sayılı TCK'nın 493/1 ve 81/2 maddeleri ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1 maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gö
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/20197 E. , 2013/5707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kovuşturma evresinde sanık hakkında görevlendirilen ve hükmü temyiz etmeyen müdafiden sanığın haberi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyizi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiğinin ve 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1 maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın eyleminin, 142/1-b, 143, maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 116/1-4, 119/1-c maddesine uyan geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğu gözetilmemiş ise de, yapılan uygulamaya göre her durumda 765 sayılı TCK"nın lehe olması nedeniyle sonuca etkili görülmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın tekerrüre esas alınan ilamında yazılı cezanın, hırsızlık ve dolandırıcılık olarak iki ayrı suçtan hükmolunan cezaların toplamından oluştuğunun anlaşılması karşısında; içtimalı cezalardan aynı neviden olan hırsızlık suçundan kurulan hüküm seçilerek 765 sayılı TCK"nın 81/2. maddesi uygulamasına esas alınması yerine toplam cezanın esas alınması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sanık hakkında özel tekerrür nedeni ile artırım yapılan paragraftan “10 ay 18 gün” ibaresi çıkartılarak yerine “10 ay 13 gün” ibaresi eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.