Esas No: 2021/9053
Karar No: 2022/1382
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9053 Esas 2022/1382 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık hakkında kurulan beraat hükmü onanırken, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ise suç tarihinin farklı kanun maddelerine tabi olması nedeniyle bozulmuştur. Temyiz itirazlarının incelenmesinde, suçun 5607 sayılı Yasaya aykırılık olduğu belirtilmiş ve suç tarihine göre farklı kanun maddeleri uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, TCK'nun 53. maddesi ile nakil aracının müsaderesi ve malen sorumluluğun tespiti konularında eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda detaylı olarak belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır:
- 5607 sayılı Yasanın 3/18, 3/5, 3/10, 3/22 ve 3/18-son cümle
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 53. maddesinin bazı bölümleri
- 7242 sayılı Yasanın 61. ve 62. maddeleri
- TCK'nun 54/3. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünü temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin ve sanık ...’nun sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz talebinin incelenmesinde;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nun 53/1.c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından hükmolunan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dava konusu kaçak eşyanın miktarı gözetilerek TCK'nun 54/3.maddesi uyarınca nakil aracın müsaderesinin hakkaniyete aykırı olmadığı anlaşılmakla; sanığın aracın sahibinden kiraladığını, araçta bulunan zulayı kendisinin yaptığını ve araç sahibinin olaydan haberinin olmadığını beyan ettiği, suçta kullanılan nakil vasıtasının kayden maliki olan ...’in usulüne uygun tebligat ile duruşmadan haberdar edilip, dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda oIup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre nakil aracın müsadere edilip edilmeyeceğine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin ve sanık ...’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.