1. Hukuk Dairesi 2017/974 E. , 2020/2307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı Kasım ile Muhammet vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, eşi olan davalı ... ile uzun süredir ayrı yaşadıklarını, eşinin 2007 yılında bir takım psikolojik problemler yaşaması üzerine doktora gittiklerinde doktorun şizofreni belirtileri olduğunu ve detaylı incelenmesi gerektiğini söylediğini ancak, eşinin muayene olmayı kabul etmediğini, daha sonra da maliki olduğu 1049 ada 1 parsel sayılı taşınmazını kardeşinin eşi olan davalı Kasım’a, Kasım’ın da hemşehrileri olan davalı ...’e temlik ettiğini, eşinin işlem tarihinde ehliyetsiz olduğunu ve devrin mal kaçırma amacıyla yapıldığı ileri sürerek tapu kaydının iptali ile eşi Metin adına tesciline karar verilmesini istemiş, dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, Aile Mahkemesinin kurulması üzerine Aile Mahkemesine devredilmiştir.
Davalı Kasım ve ... davalı Kasım’ın taşınmaz alım satım işi yaptığını ve maddi durumunun iyi olduğunu, taşınmazı devreden ...’in fiil ehliyetini haiz olduğunu, ...’in de ... ile ilgisi olmadığını, taşınmazı ...’dan bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, daha sonra taşınmaz üzerindeki haczi kaldırmak için de ödeme yaptığını belirterek; davalı ... ise akli dengesinin yerinde olduğunu, eşi ile sorunları olduğu için uzun süredir ayrı yaşadıklarını, eşinin amacının taşınmazı alıp kendisini ortada bırakmak olduğunu, taşınmazı borçlarını ödemek için sattığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 2. maddesinde ""Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir."" düzenlemesi amirdir.
Öte yandan; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki yasanın 4. maddesi hükmüne göre de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. kitabının 3. kısmı hariç olmak üzere 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlük ve Tatbikatına ilişkin yasa hükümleri uyarınca aile hukukundan kaynaklanan davaların çözüm yerinin Aile Mahkemeleri olacağı hükme bağlanmıştır.
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğu, davacının aile hukukundan kaynaklanan bir isteğinin bulunmadığı görülmüş olup asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında re’sen araştırılması gerektiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Tarafların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.