Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi, tekstil imalatı işi ile ilgilendiğini, haciz yapılan adreste atölye açtığını, mahcuzları dükkanda yer olmadığı için atölyede bıraktığını, kendisinden önceki kiracının borcu nedeniyle mallarının haczedildiğini belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde borçluya ait evraklar bulunduğunu, davacı üçüncü şahsın haciz sırasında malların kendisine ait olduğunu gösterir belge sunmadığını, borçlunun alacaklıları yanıltmak amacı ile farklı isimler ile faaliyetlerine devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, mahcuz mallar ile üçüncü kişi tarafından sunulan faturalardaki malların aynı vasıf ve nitelikte bulunmadığı, faturaların her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Alacaklı vekili borçlunun alacaklıları yanıltmaya yönelik muvazaalı işlemler yaptığını iddia etmektedir. Dava konusu haciz borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmamıştır. Haciz mahallinde bulunan elektrik faturası tek başına muvazaanın varlığının ispatı için yeterli değildir. Kaldı ki dava konusu hacizden önce, başka bir adreste 28.06.2013 tarihinde yapılan hacizde hazır olan Ahmet Bayhan tarafından adresin borçlu ..."a ait olduğu, Cuma"nın patronu olduğu, şu an ödeme gücü olmadığı beyanları ile borçluya ait menkul malların haczedilmesi karşısında, borçlunun başka bir adreste faal olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.