14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3185 Karar No: 2013/5158 Karar Tarihi: 03.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/3185 Esas 2013/5158 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/3185 E. , 2013/5158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paylı mülkiyete konu dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Davalıların bir kısmı aynen taksim, olmadığı takdirde ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemişler, bir kısım davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş olup, hükmü davalılardan ... temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.” Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Somut uyuşmazlığa gelince; 08.12.2011 günlü kısa kararda "...dava konusu 99 parsel, 123 ada 1 parsel ve 431 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına; diğer parseller yönünden davanın kabulüne, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Gerekçeli kararda ise, "...121 ada 2, 3 ve 4 parsellerde davacı veya murisi hissesi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilerek kısa kararda değinilmeyen parseller bakımından da hüküm kurulmuştur. Bu itibarla temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 03.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.