20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7560 Karar No: 2013/8513
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7560 Esas 2013/8513 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/7560 E. , 2013/8513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... Köyünde 10"ar dönümlük toplam iki parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından esasa, davalı Hazine tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 28.08.1992 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların kadastro paftası ve orman kadastro haritasındaki konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2 ve Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi kapsamında, dört tarafı orman ile çevrili orman içi açıklık konumunda bulunduğu, H.G.K."nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi bu tür yerler kesinleşen orman kadastrosu dışında kalsa bile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle kazanılamayacağı, özel mülk olarak tapuya tescil edilemeyeceği ve taşınmazın, Hazine tarafından her zaman orman olarak Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilebileceği ya da 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi gereğince orman sınırları içine alınabileceği gözetilerek, davacı gerçek kişinin davanın reddine karar verilmesi ve Hazine yararına dava dilekçesindeki değere göre Avukatlık Ücret Tarifesinin 3 ve 12. maddeleri gözetilerek yazılı şekilde vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 30.09.2013 günü karar verildi.