12. Ceza Dairesi 2019/11280 E. , 2021/4737 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 50, 52/2-4.maddelerine göre mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın tayin edilen cezayı ödeyecek durumu olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay günü saat 16:30 sıralarında, 0,58 promil alkollü şekilde araç kullanmakta olan sanık ... "nin yanında mağdur ... ile birlikte meskun mahalde, bölünmüş asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalli kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kendine göre sağ taraftan gelen katılan sanık ..."nın sevk ve idaresindeki aracın sol yan kısımlarına çarpması sonucu, soruşturma aşamasında şikayetçi olmayan mağdur ..."nın vücudunda 4.derecede kemik kırığı oluşacak şekilde, katılan sanık ... ve sanık ... "nin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, kazanın meydana gelmesinde sanık ..."in asli kusurlu, sanık ..."in tali kusurlu olduğu anlaşılarak yapılan incelemede; Adli Tıp Kurumunun bilimsel verilere dayanarak oluşturduğu görüşlere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 100 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği, somut olayda kazadan hemen sonra alınan doktor raporuna göre sanıkta tespit edilen alkol oranının 100 promili geçmediği, buna görede bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, eylemin bilinçli taksirle işlendiğinin kabulü ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık ... Tekçe" hakkında her ne kadar mahkemece taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, kazada yaralanan mağdur ..."nın soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olmadığının anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında katılan sanık ..."ya yönelik eylemi dolayısıyla, TCK"nın 89/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Sanık hakkında tayin edilen 6 ay 20 gün hapis cezasının gün para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
4-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, "sanığın kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre sanık hakkında TCK 50. maddede belirlenen diğer seçenek yaptırımların uygulanmasına takdiren yer olmadığına" karar verildikten sonra " Sanığa verilen hapis cezasının TCK"nın 50, 52/2 maddeleri gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak adli para cezasına çevrilmesine" karar verilerek hükümde karışıklığa neden olunması,
Kabule göre de ;
Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.