13. Hukuk Dairesi 2017/7891 E. , 2020/3037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından, feri müdüahil avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile ... 3. Noterliği’nde 20/07/2011 tarih ve 10576 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre maliki bulunduğu ... ili ... İlçesinde 74 pafta 1445 ada 3 parselde kayıtlı 1/30 arsa paylı A Blok 3. Kat 8 nolu bağımsız bölümdeki gayrimenkulü bu sözleşme gereğince davalı şirkete verdiğini, bunun karşılığında yüklenici şirket tarafından bu bölgede ayırt edici vasıf ve niteliği sözleşmede belirtilen (120 m2 3+1 den ibaret daire) konutlar içerisinde yapılacak kura çekimine göre kendisine bir daire verilmesi karşılığı istisna akti ile bir akit kurulduğunu, ancak davalının talebi üzerine parsel numarasının yanlış yazılmış olması nedeniyle parselin doğru yazılması için notere yeniden gittiklerini ve kendisinin de sözleşmeye ek sözleşme yapıldığını sandığını, hile ile kendisinden satış için vekalet alındığını ve dava konusu taşınmazın bu vekalet ile davalıya devredildiğini, davalının işlerini yapamaz duruma düşmesinden sonra tapu müdürlüğüne müracatı neticesinde bu durumu öğrendiğini, sözleşmeyi yaptıktan sonra dairesini davalıya teslim ettiğini ve binanın yıkıldığını, halen arsanın boş olduğunu, davalı tarafın bu arsa üzerinde hiçbir iş yapmadığını ve işlerini yapamaz duruma düştüğünün tüm kamuoyunca bilindiğini, bu nedenlerle sözleşmeye aykırılık nedeniyle ... 3. Noterliğinin 20/07/2011 tarih ve 10576 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve tapudaki satış aktinin geriye yönelik olarak feshine, davalı adına kayıtlı bulunan dava konusu ... ili ... ilçesinde 74 pafta 1445 ada 3 parselde kayıtlı 1/30 arsa paylı A Blok 3. Kat 8 nolu bağımsız bölümünün davalı adına olan tapusunun geriye yönelik olarak iptali ile davalıya devirden önceki durumuyla adına tapuya tesciline ve akde aykırılık nedeni ile müspet ve menfi zararlarına ilişkin ve diğer dava ve talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine, dava konusu taşınmaz üzerinde karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiş; hüküm, davacı ve fer"i müdahil T.Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yerel Mahkemece, 10.03.2016 tarihinde verilen karar davacı ve Feri Müdahil T.Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 66. maddesinde feri müdahale düzenlenmiş olup, buna göre; fer"i müdahalede bulunan; hukuki yarar olduğu gerekçesiyle görülmekte olan davaya ancak, taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak katılır. Bu nedenle, fer"i müdahale; bir davanın yanında bulunmak istediği taraf aleyhine sonuçlanmasının, hukuksal durumu dolaylı şekilde etkileyecek olan üçüncü kişinin başvuracağı bir yol olup, genellikle amaç, açılmış davanın yanında katıldığı taraf yararına sonuçlanmasını sağlamaktır. Müdahale talebinin kabulü halinde ise fer"i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Müdahil hükmü ancak, lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 12.09.2012 gün ve E:2012/1-330, K:20l2/558 sayılı ilamı). Açıklanan nedenlerle; müdahale talebine ilişkin dilekçe içeriğinden talebin davalı yanında feri müdahale talebi niteliğinde olduğu anlaşılmakta; davalı tarafından hüküm temyiz edilmediğinden; feri müdahilin temyiz hakkı bulunmamakta olup, feri müdahilin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda, davacı ile davalı şirket arasında davacının arsa maliki, davalı şirketin ise müteahhit sıfatına sahip olduğu 20.07.2011 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinde; davacıya ait bağımsız bölümde bulunan gayrimenkulün iş bu kat karşılığı inşaat sözleşmesi şartları gereğince maliki ... tarafından şirkete verilmesi karşılığında, yüklenici şirket tarafından bu bölgede yapılacak konutlar içerisinden kura çekimi gereği 1 adet daire verileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede, davacının adına kayıtlı bahse konu bu gayrimenkulün tapusunu iş bu sözleşmenin imzalanmasına müteakip aynı gün tapuda yüklenici şirkete devredeceğinin kararlaştırıldığı ve ... 3.Noterliği"nin 23.01.2013 tarih 1209 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vekaletnamesi ile de davacının dava dışı bir kısım kişileri maliki olduğu taşınmazın satışı konusunda vekil tayin ettiği ve vekillerden ..."in bu vekletnameye dayanarak dava konusu taşınmazı 01/02/2013 tarihinde davalı şirkete satıp devrettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu uyuşmazlık asıl olarak taraflar arasında düzenlenmiş ve temel ilişki niteliğini taşıyan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmış olmakla; bu durumda davacının 6502 Sayılı Yasa"nın aradığı şekilde tüketici sıfatına sahip olmadığı, taraflar arasında 6502 sayılı Yasa kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre, davaya bakma hususunda Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup resen değerlendirilir. Bu durumda mahkemece, davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla değil Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle feri müdahilin temyiz dilekçesinin reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 3.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL harcın feri müdahile iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.