(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/1348 E. , 2021/4334 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 25/05/2021 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat ... vs. vekili Avukat ... geldiler. Aleyhine temyiz istenilen gelmedi. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazlara ilişkin olarak genel arazi kadastrosu ve orman kadastrosu çalışmasına başlanıp başlanmadığı, başlanmış ise tutanak düzenlenip düzenlenmediği, bu taşınmazlar ile ilgili olarak kamulaştırma ve benzeri bir idari işlem yapılıp yapılmadığı hususlarının sorulup saptanılması, mevcut ise bu işlemlere ilişkin tutanak ve haritaların getirtilmesi, ayrıca davacı ve davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının bir düzen içinde celbedilmesi, daha sonra mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve Harita Mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılması, bu keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtlarının yöntemince uygulanması, bilinemeyen sınırlar konusunda taraf tanıklarının bilgisine başvurulması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının göstereceği sınırların fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokiye işaretlettirilmesi, tapu kayıtlarının değişebilir nitelikte sınırlar içerdiğinin belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Yasanın 20/C maddesi hükmüne göre kapsamlarının yüzölçümlerine göre belirlenmesi gerektiğinin düşünülmesi, harita mühendisi ve fen bilirkişiye gerek davacı gerekse davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının sınırlarının ve kapsamlarının her bir tapu için ayrı renkler kullanılmak suretiyle birlikte gösterilir şekilde birleşik kroki ve müşterek imzalı rapor düzenlettirilmesi, taşınmazın aynı anda birden fazla tapu kaydının kapsamında kaldığının saptanması halinde, tapuların işlem yeteneğini yitirip yitirmediği, sınırları ve miktarları ile uygulama kabiliyeti bulunup bulunmadığı, tescil hükmünün tarafları bağlayıp bağlamayacağı, kayıtlardan hangisinin doğru temele dayandığı hususlarında inceleme yapılarak oluşacak sonucu göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bu bozma ilamına ve sonraki tarihli usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 141 ada 1, 2, 153 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 154 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların malik hanelerinin, her biri ayrı ayrı, tamamı 913920 pay kabul edilerek ve tapu kaydındaki hisse oranları gözönünde bulundurularak, hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacılar ve mirasçıları adına; 153 ada 6 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin ise Hazine adına doldurularak taşınmazların bu şekilde tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve müşterekleri vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dava konusu 153 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik olarak davalı ... ve müşterekleri vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 140 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Kadastro hakimi, infazı kabil ve doğru sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmakla yükümlü olduğu gibi, davaya konu olan taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermekle yükümlü olduğu da kuşkusuzdur. Çekişmeli 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tutanağının incelenmesinde, taşınmazın eldeki davanın konusunu teşkil eden ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/12 Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakıldığı halde, bu parsel yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3- Çekişmeli 141 ada 1, 2, 153 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 154 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... ve müşterekleri vekili’nin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı Hazine vekili’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, dosya kapsamı ile davacı ... ve müşterekleri ile davalı ... ve müştereklerinin dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığının belirlendiği, aynı yere uygunluğu saptanan tapu kayıtlarından önceki tarihli olup doğru temele dayanan kayda değer verileceği, bu durumda ise davacı dayandığı kaydın önceki tarihli olup, doğru temele dayandığı ve davalı taraf yararına 13/B – c koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, genel mahkemeden devredilen elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olduğuna göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesine tabi olup, anılan madde uyarınca kadastro hakimi, iddia ve savunma çerçevesinde hüküm kurarken davanın tarafları ile bağlı kalmaksızın hak sahibi olduklarını saptadığı takdirde dava dışı 3. şahıslar hakkında da tescil hükmü vermekle yükümlüdür. Davacı ... ve müştereklerinin dayandığı 1.838,00 metrekare miktarındaki “...” mevkili 09.08.1940 tarih 7 sıra numaralı tapu kaydı “dere, dere, tarik, tarik” sınırlarını ihtiva etmekte olup, söz konusu tapu kaydı gayri sabit sınırlar ihtiva ettiğinden ve hudutlarında gösterilen sınırlar her yere uyabilecek nitelikte olduğundan, bu tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara ait olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Davalı ... ve müştereklerinin dayandığı 09.5.1986 tarih 13, 23 ve 25 sıra numaralı tapu kayıtlarının miktar haneleri boş olup, mevki ve sınırları kesin olarak gösterilemediği gibi, bu kayıtlardan 09.5.1986 tarih 23 ve 25 sıra numaralı tapu kayıtları, hudutlarında gayri sabit sınırlar ihtiva ettiğinden uygulanma olanakları da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafların dayandıkları kayıtların çekişmeli taşınmazları kapsadığının ispat edilemediği anlaşılmakta olup, Mahkeme’nin tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı yönündeki gerekçesi isabetli değildir. Diğer taraftan dosya kapsamında yapılan keşif, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, davacı ve davalı tarafın lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğinin de ispat edilemediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddi ile çekişmeli taşınmazların malik hanelerinin Hazine adına doldurulmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.