13. Hukuk Dairesi 2019/4981 E. , 2019/10673 K.
"İçtihat Metni"T.C. ... Bankası A.Ş. vekili avukat ... ile 1-..., 2-..., 3-... vekilleri avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21/04/2016 tarih ve 2015/280-2016/469 sayılı hükmün Dairemizin 28/03/2019 tarih ve 2016/27243-2019/4131 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, davalıların murisine imzalanan İhtiyaç kredisi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, murisin vefatı üzerine mirasçı olan davalılara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine bozulmuş; davacı taraf, bu sefer karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava, murisin kullandığı tüketici kredisinden kaynaklı borcun davalı mirasçılardan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, murisin ölüm anında terekesinin borca batık olması nedeniyle davalıların murisin borcundan sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemizce, davacı bankanın öncelikle sigorta şirketine başvurması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı banka ile davalıların murisi arasında imzalanan tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalılarınn Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davacının da kredi veren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi değil, Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, mahallinde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yoksa davaya ara kararı ile Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu gerekçelerle görev nedeniyle bozulması gerekirken dairemizce zuhulen değişik gerekçe ile bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından Dairemizin bozma kararının kaldırılarak, mahkeme kararırının yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacının karar düzeltne itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle Dairemizin 28.03.2019 tarih, 2016/27243 E.-2019/4131 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.