16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5211 Karar No: 2020/5059 Karar Tarihi: 03.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5211 Esas 2020/5059 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın 322 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kaydının tespit edilmesi amacıyla açılan davada, daha önce bozma kararı verilmiş olduğu ancak gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği gerekçesiyle bozma kararına uyulmadığı belirtilerek kararın tekrar incelenmesi istenilmiştir. Yargıtay, önceki bozma kararında belirtildiği gibi davacı tarafın hangi tapu kaydına tutunduğunun belirlenerek tüm tedavüllerinin getirtilmesi, kayda dayanan tarafın kayıt malikleri ile akdi ırsi ilişkisi belirlendiği takdirde kaydın herhangi bir taşınmaza revizyon görüp görmediğinin saptanması, dava konusu taşınmazın davacı yanın dayandığı tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının keşif yapılarak belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçerliliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşmesi amaçlanmıştır.
16. Hukuk Dairesi 2017/5211 E. , 2020/5059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 03/11/2020 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... geldi. ... temyiz istenilen karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilerek; doğru sonuca varılabilmesi için önceki tarihli bozma ilamında belirtildiği gibi davacı tarafın hangi tapu kaydına tutunduğu belirlenerek tüm tedavüllerinin getirtilmesi; kayda dayanan tarafın kayıt malikleri ile akdi ırsi ilişkisi belirlendiği takdirde, kaydın herhangi bir taşınmaza revizyon görüp görmediğinin saptanması; usulünce keşif yapılarak dava konusu taşınmazın davacı yanın dayandığı tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi; çekişmeli taşınmazın kaydın kapsamında kaldığı saptandığı takdirde, davalı tarafın satış tarihi olarak bildirdiği tarih ile aktarılan dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediğinin düşünülmesi; taşınmazın kaydın kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde ise, davalı yanın taşınmaza 31.08.1987 tarihinden beri zilyet olduğuna göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilerek taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 193 ada 322 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm; davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.