Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/18699 Esas 2015/4272 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18699
Karar No: 2015/4272
Karar Tarihi: 16.3.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/18699 Esas 2015/4272 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/18699 E.  ,  2015/4272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının sürücüsü olduğu araç ile davalı küçük ..."un sürücüsü olduğu aracın çarpışması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, hayat fonksiyonlarının çoğunu kaybettiğini, konuşamadığını, bir nevi bitkisel hayatta olduğunu, davalı baba ..."un aynı zamanda araç işleteni olması nedeniyle zarardan sorumlu olduğunu belirterek 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı asil, yargılama aşamasında vefat ettiğinden mirasçıları davayı takip etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı vefat eden ..."ın, davanın açıldığı tarihte dava ehliyetinin olmadığı, davanın kanuni temsilcisi vasıtasıyla da açılmamış olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK"nın 115/2. maddesinde belirtilen “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” düzenlemesi gereğince eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilmelidir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava dilekçesinde, davacının kaza sonrası neredeyse bütün hayat fonksiyonlarını kaybettiği, konuşamadığı, solunum cihazına bağlı şekilde yaşadığı belirtilmiş olup mahkemece, davanın açıldığı tarihte davacının davayı açma ehliyetinin bulunmadığı, davacıya atanmış kanuni bir temsilci olmadan davanın açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa mahkemece, davacı vekiline, davacıya vasi tayini hususunda süre verilmemiş, davacı ise yargılama aşamasında vefat etmiştir. Bu durumda mahkemece, vefat eden davacının mirasçıları davacı vekiline vekaletname vererek davayı takip edeceklerini bildirdiklerine göre dava şartı noksanlığının yargılama aşamasında giderilmiş olduğu kabul edilip işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.