
Esas No: 2018/5122
Karar No: 2021/2651
Karar Tarihi: 02.03.2021
Danıştay 6. Daire 2018/5122 Esas 2021/2651 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5122
Karar No : 2021/2651
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Eyüp ilçesi, ... Mahallesi, eski ... pafta, ... sayılı parselin bulunduğu alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla kabul edilerek 04/10/2007 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının ve her iki imar planında değişiklik yapılması istemiyle yapılan başvuruların reddine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ...tarihli, Eyüpsultan Belediye Başkanlığının .. tarihli işlemlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte incelenmesinden, İSKİ kurum görüşünde belirtilen "dere sağında ve solunda 10'ar metrelik toplam 20 metre genişliğinde dere işletme bandı" alanının düzenleme ortaklık payı (DOP) kapsamında değerlendirilebilmesi için imar planında değişiklik yapılmak suretiyle bu alanların "yol ve yeşil alan" olarak ayrılmasının gerektiği, böyle bir imar planı değişikliği de dere aksında yer alan tüm parselleri ilgilendirdiğinden İSKİ'den bu konumda yer alan tüm parseller için yeniden güncel görüş alındıktan sonra plan değişikliği yapılabileceği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı notları ile uygulamada (kadastral kayma olması durumunda) ortaya çıkabilecek maddi hataların önlenmesinin amaçlandığı anlaşıldığından, imar planı değişikliği talebinin, plan kararlarına aykırılık oluşturduğu ve plan bütünlüğü, planlama usulleri ve şehircilik ilkeleri açısından uygun olmadığı, dava konusu imar planlarının ihtilafa konu parsel yönünden planlama esasları ve teknikleri ile şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İSKİ görüşüne göre, dere işletme bandı olarak belirlenen alanların imar planında yol ve yeşil alan olarak ayrılması gerekirken imara açılması mevzuata aykırı olduğundan dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Daire kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
… Belediye Başkanlığı tarafından; dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun hazırlandığı, temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Daire kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Eyüp ilçesi, ... Mahallesi, eski ... pafta, ... sayılı parselin bulunduğu alanda, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla kabul edilerek 04/10/2007 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı yapılmıştır. Dava konusu ... sayılı parsel, anılan 1/5000 ölçekli nazım imar planında "dere güzergahı koruma alanı" ve "200 ki/ha az yoğunluklu konut alanı" fonksiyonlarında, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise; "dere güzergahı koruma alanı", "yol alanı" ve "TAKS:0.30, KAKS:0.60, 2 Kat yapılaşma koşullarında meskun konut alanı" fonksiyonlarında gösterilmiş, aynı zamanda parselin büyük bir kısmı "yerleşime uygun olmayan alanlar" başlığı altında "sel taşkın alanları" lejantında bırakılmıştır.
Dava konusu parseli kapsayan alanda, ... tarih ve ... sayılı belediye encümeni kararı ile parselasyon yapılarak, dağıtım sonucunda, davacıya imar planında kısmen "dere güzergahı koruma alanı" gösteriminde kalan ve bir kısmı yapı yasaklı alan olan kadastral altlığın bulunduğu yerden tahsis yapılmıştır. Söz konusu parselasyon işleminin iptali istemiyle davacı tarafından açılan davada, İst... İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, anılan karar istinaf ve temyiz aşamalarından geçerek kesinleşmiştir.
Dava, İstanbul ili, Eyüp ilçesi, ... Mahallesi, eski ... pafta, ... sayılı parselin bulunduğu alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla kabul edilerek 04/10/2007 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının ve her iki imar planında değişiklik yapılması istemiyle yapılan başvuruların reddine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ... tarihli, Eyüpsultan Belediye Başkanlığının ... tarihli işlemlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Yasasının 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu imar planlarında değişiklik yapılması isteminin reddine dair işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 14.maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; konut alanının; yerleşme ve gelişme alanlarında konut kullanımına yönelik olarak planlanan alanlar olduğu düzenlenmiş, aynı Yönetmeliğin 23.maddesinde; tehlikeli alanlar başlığı altında; taşkın, heyelan ve kaya düşmesi gibi afet alanlarında bulunan sıhhi ve jeolojik mahzurları olan veya bunlar gibi tehlikeli durumlar arzetmesi yüzünden imar planlarına veya ilgili idarelerce hazırlanmış veya onaylanmış raporlara göre yapılması yasak edilen alanların ifraz edilemeyeceği, ancak, sadece bir kısmı yapılaşmaya yasaklanan alanda kalan parseller ile imar planlarında özel mülkiyet içinde kalıp tarım yapılacak veya ağaçlandırılacak alan olarak gösterilen alanlarda kalan parsellerin yasaklanan kısımlarının ifrazının mümkün olduğu, bu gibi yerlerde arazi takviyesine matuf tesislerden başka yapı yapılamayacağı, imar planlarında yukarıdaki sebeplerle "ağaçlandırılacak alan" olarak gösterilen alanlarda da aynı esaslara uyulacağı, düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, dava konusu imar planlarının yapılması sonucunda, davacı mülkiyetindeki ... sayılı parselin konut alanı kullanımında gösterilen kısmının aynı zamanda büyük ölçüde "yerleşime uygun olmayan alanlar" başlığı altında "dere güzergahı koruma alanı" ve "sel taşkın alanları" lejantında kalacak şekilde planlandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu planlar ile uyuşmazlık konusu taşınmazın bir kısmı; bir yandan dere koruma bandı içerisinde gösterilmek suretiyle yapılaşması kısıtlanan alan içerisinde bırakılmış, diğer taraftan aynı kısıtlı bölgeyi de kapsayan konut alanı kullanımı öngörülerek yapılaşma hakkı tanınmıştır. Bu haliyle imar planlarında kendi içerisinde çelişkiye düşüldüğü görülmektedir.
İmar mevzuatına göre, mekansal alanlarda arazi parçalarının aynı anda hem yapı yasaklı alan olarak belirlenmesi hem de yapılaşmaya açılması mümkün değildir. İmar parselinin ister yapı izdüşümünün yer aldığı kısmı olsun, isterse çekme mesafesi içerisinde kalan kısmı olsun yapı bir bütün halinde tek bir imar parselinin mütemmim cüz'üdür. Bu nedenle imar planlarının tatbiki sonucu oluşturulacak imar parsellerinin de bir bütün halinde uygunluğundan söz edebilmek için yapı kısıtı getirilen herhangi bir kısmının bulunmaması gerekmektedir. Aksi düşünce ile tesis edilen işlemlerin ise, uygulama ve mülkiyet problemlerini beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Nitekim, dava konusu imar planları esas alınarak yapılan parselasyonda davacıya bir kısmı dere koruma bandını ihtiva eden yapı yasaklı alanda kalan imar parselinden dağıtım yapıldığı, bu durumun da dava konusu imar planları ile getirilen çelişkili ve ikili kullanım kararlarından kaynakladığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu parselin hem yapı yasaklı alan olarak belirlenmesi hem de konut alanı kullanımında planlanarak yapılaşmaya açılması çelişkili olduğundan, yeni bir bilirkişi heyeti marifetiyle yerinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınacak rapor da göz önünde bulundurularak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.