Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4514 Esas 2013/8487 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4514
Karar No: 2013/8487

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4514 Esas 2013/8487 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/4514 E.  ,  2013/8487 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Köyü 118 ada 5 nolu parsel sayılı taşınmazı; senetsizden, tapu ve vergi kayıt defterinde kaydı bulunmadığı gerkçesiyle orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilana çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesinde gösterilen alanların orman sayılan yerlerden olmadığını, taşınmazın kendisine ırsen intikal ettiği ve zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine ve krokide (B1) harfi ile işaretli 8185,22 m²"lik kısmın ifraz edilerek tarla vasfı ile davacı ... adına; (B2) harfi ile işaretli 5267,64 m²"lik kısmın orman vasfı ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1983 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 18.02.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B1) olarak gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkeme davacı gerçek kişinin davasının kısmen reddine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu nedenle, hüküm fıkrasının 4. bendinin sonuna gelmek üzere "Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine yararına Hazine vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca 400.- TL vekâlet ücretinin davacı gerçek kişiden alınarak davalı Hazineye verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 26/09/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.