
Esas No: 2019/14866
Karar No: 2022/13552
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/14866 Esas 2022/13552 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi nikahlı eşiyle tartışarak şemsiye demiriyle tehdit etmiş ve kapıyı kilitleyerek mağdurenin özgürlüğünü kısıtlamıştır. Daha sonra bahçeden bıçak almış ve tehditlerini sürdürmüştür. Sanık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ve silahla tehdit suçu işlemiştir. Mahkeme, en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 109/2,3-a,e maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiğini ve eylemin ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri ile değerlendirilemeyeceği sonucuna varmıştır. Bu nedenle sanığın temyiz itirazları kabul edilmiştir ve hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 109/2,3-a,e maddesi, 44. madde ve 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan iddianame ile açılan kamu davasında, zamanaşımı süresince mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Aile bireylerine kötü davranma suçu ise; cinsel istismar, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, yaralama, tehdit, sövme gibi başka maddelerde açıkça suç olarak düzenlenen eylemlerin dışında kalan çıplak gezdirme, aç bırakma, eve almama, evden dışarı atma, mendil sattırma, sürekli alay etme, korkutma gibi merhamet ve şefkatle bağdaşmayan eylemleri kapsadığı cihetle, Tebliğnamede bu yönde bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın olay günü sabah saatlerinde, resmi nikahlı eşi olan mağdureyle çocukların hastaneye götürülmesi konusunda tartıştığı, akabinde kırık şemsiye demirini mağdureye doğrultup "seni öldürürüm" diyerek yakasından tutup evin dışına sürükledikten sonra, dış kapıyı mağdurenin üzerine kilitleyerek mağdurenin eve girmesine engel olduğu, mağdurenin kapıyı yumruklayıp bağırması üzerine sanığın dışarı çıkıp tekrar demiri mağdureye doğrultarak "seni ve aileni öldürürüm" dediği, mağdurenin fırsatını bulup eve girmeye çalıştığı esnada sanığın bahçede bulunan mutfak bölümünden bıçak alıp geri dönmesi üzerine, mağdurenin korkarak bahçeden dışarı koşup babasının evine gittiği olayda; sanığın eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/3-a, e. maddelerinde yer alan cebir, tehdit uygulamak suretiyle silahla, eşe karşı kişiyi
hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, silahla tehditin suçun unsuru olduğu ayrı bir suç olarak değerlendirilemeyeceği, 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 109/2,3-a,e maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.