21. Hukuk Dairesi 2016/8630 E. , 2018/485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 01.03.1981 tarihinden 1986 yılına kadar davalılar murislerine ait işyerinde askerlik süresi dışında kesintisiz çalışmalarının tespitini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de bu sonucu eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.01.1967 doğumlu olduğu, ... ve ... adına olan şahis işyerinin ... sicil numarası ile kuruma tescilli lokanta işyeri olduğu, 11.12.1978- 30.11.1981 yılları arasında kanun kapsamında bulunduğu, ..." in 01.01.1980- 1984/12. ay arasında, ..." in de lokantacılık faaliyetinden kaynaklı 01.01.1980- 31.12.1984 tarihleri arasında vergi mükellefiyet kayıtlarının bulunduğu, davacının davalı işyerinden verilen 01.03.1981 işe giriş, 11.03.1981 varide tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, Adli Tıp Uzmanı tarafından sunulan rapora göre bu işe giriş bildirgesindeki imzanın davacının mukayese imzaları ile benzer olmayıp davacının imzasını değiştirdiğini belirttiği hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacının ihtilaflı dönemde sigortalı çalışmasının bulunmadığı gibi davalı işyerinin ihtilaflı dönem bordrolarının da olmadığı, davacı tanıklarının dinlendiği, resen komşu işyeri tanığı dinlenmediği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda; davacının çalışmalarının varlığı hususunda tereddüte mahal bırakmayacak derecede yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının ihtilaflı dönemde herhangi bir eğitim öğretim kuruma devam edip etmediğini araştırmak, davalı işyeri dönem bordroları bulunmadığından davalı işyeri adresinde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.