18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5067 Karar No: 2015/4890 Karar Tarihi: 09.09.2015
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5067 Esas 2015/4890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesinde verilen bir karara göre, sanık hakaret suçundan mahkum oldu ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. Yapılan temyiz başvurusu sadece bu karara yönelik olduğuna karar verildi ve reddedildi. Hakaret suçuyla ilgili hükümde ise temyiz isteği reddedildi. Kararda, eylemin hakaret suçu olarak kabul edildiği, kanıtların doğru biçimde tartışıldığı, ve hükmün hukuka aykırılığa rastlanmadan verildiği belirtildi. Ancak, vekilin ücretine ilişkin hükümde CMK’nın 325/1 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddeleri göz önünde bulundurulmadığı belirtildi. Bu yanılgı, düzeltilebilir nitelikte olduğu için, hüküm fıkrasına 660 TL vekalet ücretinin katılana verilmesi kararı eklenerek düzeltildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve CMUK’un 322. maddesi.
18. Ceza Dairesi 2015/5067 E. , 2015/4890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının niteliğine göre, bu karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu, Anlaşıldığından, katılan ... vekilinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, 2- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen durışma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine/tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine, CMK’nın 325/1 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısmın sonuna “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 660 TL vekalet ücretinin sanık ...’ten alınarak katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanununa uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 09.09.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.