16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4644 Karar No: 2020/5056 Karar Tarihi: 03.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4644 Esas 2020/5056 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, taşınmazın adlarına tescili için yargılamanın yenilenmesi suretiyle dava açmışlardır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacılar vekili kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, dosya içeriğine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmün onanmasına karar vermiştir. Temyiz karar harcı temyiz edenlerden alınacak, vekalet ücreti ise kendisini vekil ile temsil ettiren aleyhine temyiz olunan tarafa verilecektir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/2. maddesi ve hak düşürücü süre ile ilgilidir.
16. Hukuk Dairesi 2017/4644 E. , 2020/5056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 03.11.2020 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ..., ... adına tereke temsilcisi ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ... ve arkadaşları, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 17.03.2009 tarih 2007/507 Esas, 2009/114 Karar sayılı ilamı ile verilen, temyiz ve karar düzeltme kanun yolu tüketilerek kesinleşen kararda, davaya konu 96 parselin (imar sonucu 44682 ada 4 parsel) tespitinin 1951 yılında kesinleştiği ve ve bu tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/2. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilmiş ise de, Kadastro Müdürlüğünde tutanak aslı üzerinde yaptıkları incelemede tutanağın üzerinde kadastro müdürünün mührünün ve imzasının bulunmadığını, bu haliyle kesinleşmenin mutlak koşulu olan onay işleminin yapılmadığını, bu haliyle tutanağın kesinleşmediğini, yapılan tescil işleminin yolsuz olduğunu ve tutanak kesinleşmediğinden hak düşürücü sürenin de işlemeye başlamayacağını ileri sürerek, yargılamanın yenilenmesi suretiyle, taşınmazın adlarına tescili isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.540,00 TL vekalet ücretinin temyiz edenlerden alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren aleyhine temyiz olunan tarafa verilmesine, 54.50 TL temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.