11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2552 Karar No: 2020/5011 Karar Tarihi: 28.09.2020
Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2552 Esas 2020/5011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, defter ve belge gizleme suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. maddesinde işaret olunan zarar kavramının manevi zararları kapsamadığı ve defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zararın oluşmadığı belirtildi. Bu nedenlerle hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi. Ayrıca, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c. maddesindeki hak yoksunluklarının alt soy dışındakiler için uygulanması gerektiği gözetilmediği ve infazın kısıtlanması sebebiyle de bozulma kararı verildi. Kararda geçen kanun maddeleri; 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2020/2552 E. , 2020/5011 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. maddesinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; hakkında CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasını kabul eden ve iyi halli olduğu değerlendirilerek hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, arşiv kaydında bulunan mahkûmiyet kararının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, bu mahkûmiyetin CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına engel olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, zarar giderilmediğinden ve yeniden suç işlemesi nedeniyle oluşan kişiliğinden bahisle, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi, 2-5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında, “denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenilmesi halinde ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilerek infazın kısıtlanması, 3-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53/1-c. maddesindeki hak yoksunluklarının alt soy dışındakiler için uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.