Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2645
Karar No: 2018/2184
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/2645 Esas 2018/2184 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2017/2645 E.  ,  2018/2184 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl dava ve birleşen davalar eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava; eksik ödenen sözleşme bedeli, ek imalat bedeli, fiyat farkı ve KDV alacaklarının tahsili istemine, birleşen dava; sözleşme kapsamında yapılan iş bedeli, sözleşme dışı yapılan iş (ek imalât) bedeli ve KDV alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabule dair verilen karar her iki dosyada davalı olan iş sahibi idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında imzalanan 17.04.2004 tarihli sözleşme ile davalı-birleşen davanın davacısı (yüklenicinin), davacı-birleşen davanın davalısı (iş sahibi) için, KDV dahil 519.000 euro bedel ile iki adet tuz makinasının yapımını üstlendiği, teslim edilen makinalara karşılık iş sahibi tarafından 390.000 euro ödeme yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Taraflarca imzalanan 26.12.2017 tarihli “Uygulama İşlerine İlişkin Tip Sözleşme” ile ... ilindeki Sürur Hanı”nın onarımı (restorasyonu) işinin KDV hariç 687.500,00 TL götürü bedelle projelerine ve mevzuata uygun biçimde asıl ve birleşen dava davacısı yüklenici şirket tarafından yapılması kararlaştırılmıştır.
    Dava dilekçesinde davacı vekili davalı idarenin yaklaşık maliyet hesabında hata yapıldığını belirterek götürü bedelden yaptığı kesinti, ek imalâtlar ve fiyat farkı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiş,
    mahkemece davanın kabulüyle 100.000,00 TL alacağın son hakediş tarihi olan 16.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine bu karar, Dairemizin 15.10.2012 gün, 2011/5722 Esas, 2012/6456 Karar sayılı ilâmıyla davacı vekiline hangi alacak kalemi için ne miktarda talepte bulunduğunun açıklattırılması ve davalı itirazların karşılandığı denetime elverişli yeni bir rapor alınması gerekliliğinden bahisle bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılamada davacı vekili sunmuş olduğu 02.05.2013 tarihli dilekçesinde, talep ettiği 100.000,00 TL’nin; 70.000,00 TL’sinin eksik ödenen sözleşme bedeli, 20.000,00 TL’sinin ek imalât alacak kalemi için, 1.465,51 TL’sinin fiyat farkı alacağı için, 8.534,49 TL’sinin de KDV alacağı kalemi için istenildiğini açıklamıştır. Ayrıca davacı yüklenici ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/114 Esas sayılı dosyasıyla asıl dosyada alınan bilirkişi raporuna göre toplam alacağının 292.431,56 TL olarak belirlendiğinden bahisle 63.529,10 TL sözleşme kapsamında yapılan iş bedeli, 80.591,39 TL sözleşme dışı yapılan iş (ek imalât) bedeli ve 48.311,07 TL KDV bedeli olmak üzere toplamda 192.431,56 TL daha alacağın tahsilini istemiş, söz konusu ek dava dosyası 31.01.2014 tarihinde verilen kararla asıl dosyayla birleştirilmiştir. Birleştirme sonrasında mahkemece verilen 17.04.2010 gün ve 2013/50 Esas, 2014/812 Karar sayılı kararla davanın kabulüyle sözleşme dışı iş bedeli 100.591,39 TL, sözleşme kapsamında yapılan iş bedeli 133.529,10 TL, 56.845,56 KDV ve 1.465,51 TL fiyat farkı bedeli olmak üzere toplam 292.431,56 TL’nin son hakediş tarihi olan 16.07.2009 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine hükmedilmiştir. Davalının temyizi üzerine mahkemenin bu ikinci kararı da yöntemine uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve sözleşme kapsamındaki alacaklara ihtarnameyle oluşan temerrüt tarihi, diğer alacaklara ise dava tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bu ikinci bozma ilâmı üzerine bilirkişi kurulunda asıl ve ek rapor alınarak dava sonuçlandırılmış, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtildikten sonra, asıl ve birleşen dava için ayrım yapılmaksızın; sözleşme kapsamındaki iş bedeli olan 162.840,36 TL"nin 20.09.2009 tarihinden, sözleşme dışı iş bedeli 86.037,38 TL ve fiyat farkı alacağı 10.893,36 TL olmak üzere toplam 96.930,74 TL"nin 11.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine hükmedilmiştir. Takip eden fıkralarda da harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönlerinden tek dava varmış gibi hüküm kurulmuştur.
    6100 sayılı HMK’nın 166. (mülga HUMK 45.) maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların arasında bağlantı bulunması halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Davaların birleştirilmesi kararı üzerine davalar bir dosyada birleştirilir. Birleştirme kararı uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Birleştirilen davalardaki talepler ayrı ayrı değerlendirilir ve ayrı ayrı karar verilir ancak bunların tahkikatı ortak yürütülür. Davaların birbirinin içinde erimesi tek bir davaya dönüşmeleri gibi bir durum söz konusu değildir.
    HMK 297/2. maddede; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bir dosyada birleştirilen dava veya karşı dava var ise
    her bir davaların ayrı ayrı karara bağlanması, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
    Bu durumda mahkemece asıl ve birleşen dava için tek bir hüküm kurulması doğru olmadığından diğer temyiz talepleri bu aşamada incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi