1. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/3509 Karar No: 2011/4772 Karar Tarihi: 25.4.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3509 Esas 2011/4772 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kayden malik olduğu taşınmaza, davalının müdahale ederek etrafını duvarla çevirdiğini öne sürerek elatmanın önlenmesini talep etmiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazı zilyetlik devir sözleşmesi ile aldığını, fuzuli şagil olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davalının yaptığı masrafların davacı tarafından ödenmesi karşılığında elatmanın önlenmesine karar vermiştir. Ancak, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı gibi, davacının da taraf olduğu şahsi bir hakkı söz konusu değildir. Bu nedenle, bedele hükmedilmeksizin mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği yönünde karar açıklanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri; Türk Medeni Kanunu'nun 683. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. Maddesidir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 9 parsel sayılı taşınmaza, davalının müdahale ederek, etrafını basıt duvarla çevirdiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazı dava dışı Halil"den zilyetlik devir sözleşmesi ile aldığını, fuzuli şagil olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından yapılan faydalı masrafların davacı tarafından ödenmek suretiyle davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; kayden davacının malik olduğu 9 parsel sayılı taşınmaza, davalının haksız eylem nitelikli elatma olgusu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle, davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının, temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, çekişmeli taşınmazdaki mevcut temel ve duvar bedeli olarak belirlenen 5488 liranın davalıya ödenmesi suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmişse de, anılan yerde davalının, kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı gibi davacının taraf olduğu şahsi bir hakkı da söz konusu değildir. Hal böyle olunca; Türk Medeni Kanununun 683.maddesi hükmü gereğince bedele hükmedilmeksizin mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalı lehine bedele hükmedilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.