3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9298 Karar No: 2019/2710 Karar Tarihi: 12.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9298 Esas 2019/2710 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve tekerrüre esas alınan bir mahkumiyetin taksirli suça ilişkin olduğu, kasıtlı suçlarla taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamayacağından söz konusu mahkumiyetin tekerrüre esas alınamayacağı belirtildi. Ayrıca, sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında iştirak halinde eylemlerini gerçekleştirmiş olabileceği ve 5237 sayılı TCK\"nin 37/1. maddesi gereğince sanığın suçta kullanılan silahtan sorumlu tutulması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle karar verildiği ifade edildi. Son olarak, Anayasa Mahkemesinin bazı hükümlerini iptal ettiği 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki düzenlemeler nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 765 sayılı TCK'nin 455/1. maddesi, TCK'nin 58/4. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesi, 37/1. maddesi ve 53. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2018/9298 E. , 2019/2710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2007 tarih ve 2006/210 Esas - 2007/63 Karar sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK"nin 455/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetinin taksirli suça ilişkin olduğu, TCK"nin 58/4. maddesi uyarınca kasıtlı suçlarla taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamayacağından söz konusu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydına tekerrüre başka ilamın da olmadığı gözetilmeksizin, mükerrir kabul edilerek, adli sicil kaydında tekerrüre esas başka mahkumiyeti de bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi hükmünün uygulanması, 2)Sanığın mağdura karşı kasten yaralama suçu yönünden; oluşa, tarafların aşamalardaki iddia ve savunmalarına, tanık anlatımlarına, mağdurun yaralanmasının niteliğine ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında hükmün açıklanması geri bırakılan temyiz dışı sanık ... ile birlikte aynı fikir ve eylem birliği içerisinde mağduru yaraladıklarının anlaşıldığı olayda, temyiz dışı sanık ..."nın silahtan sayılan bıçak sapı ile mağduru yaraladığı, sanık ..."nın ise silahtan sayılan bir cisim kullanmayarak yumrukla vurmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği kabul edilmiş ise de; sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında iştirak halinde eylemlerini gerçekleştirmiş olabileceği ve 5237 sayılı TCK"nin 37/1. maddesi gereğince sanığın suçta kullanılan silahtan sorumlu tutulması gerekip gerekemediğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, 3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 12.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.