17. Hukuk Dairesi 2013/17822 E. , 2015/4210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 22/12/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında oğlu ..."ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde ... plakalı araç sürücüsü olan davacının desteğinin kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketince ZMMS ile sigortalı olduğunu, davalı şirkete ödeme yapması için ihtar gönderdiklerini ancak sigorta şirketince ödeme yapılmadığını belirterek 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili; 29.03.2013 tarihinde taleplerini 22.680,36 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 22.680,36 TL"nin 13/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Gerçek zararın hesabında; ölenin yaşı, eğitim süreci, geliri, cinsiyeti, kusuru durumu, yasal zorunluluklar gibi etkenler dikkate alınarak olağan hayat tecrübelerine göre muhtemel bakiye yaşam süresindeki geliri belirlenmelidir.
Somut olayda; destek, olay tarihinde 21 yaş 10 aylık olup, askerlik çağına geldiğinde, askerlik vazifesinin de zorunlu olduğu gözetilerek, askere gideceğinin ve bu dönemde gelir elde edemeyeceğinin göz önünde bulundurulması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, aktüerya raporunu düzenleyen önceki bilirkişiden, desteğin, askerlik yapacağı dönemde gelir elde edemeyeceği değerlendirilerek, bu duruma göre gelirinin hesaplanması hususunda ayrıntılı ve Yargıtay denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.