12. Ceza Dairesi 2013/27601 E. , 2014/16614 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : Beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafiinin, sanık hakkında 31.10.2012 tarihli hükümle tesis edilen ve ancak gerekçesine yönelik olarak temyiz edilebilecek olan beraata ilişkin hükmü gerekçesine değinmeksizin temyiz ettiği ve beraat hükmünü temyiz etmesinde sanığın hukuki yararının da bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya kapsamına göre; resmi nikahlı eşi katılan ..."yı sürekli bilgisayar başında gören ve onun sadakatinden kuşkulanan sanık ..."ın, diz üstü bilgisayarına yüklediği program aracılığıyla katılanın MSN"de başka erkeklerle yaptığı ikili sohbet görüşmelerine ilişkin cinsel içerikli elektronik iletileri ele geçirip, CD"ye aktardıktan sonra, söz konusu haberleşme içeriklerini, katılanın ailesine ve evlenmelerine aracılık eden kendi amcası ile amcasının eşine okutmak suretiyle ifşa ettiği iddiasına konu olayda,
Beyanı alınan tanıklardan katılanın babası olan..., sanığın amcası olan ... ve amcası ... ..."nin eşi olan ..."nin, şikayete konu MSN kayıtlarının sanık tarafından kendilerine gösterildiğine dair bir anlatımları bulunmadığı gibi, imam olarak görev yapmakta olup, ahlak ve namus kavramlarının önemsendiği bir toplumda yaşayan sanığın, gerek durumu açıklayıp, boşanma davası açacağını söylediğinde, evlilik birliğinin devam etmesinde etkisi olabilecek aile büyüklerinin kendisine inanmamalarından dolayı katılana iftira atmadığını gösterme, gerek açacağı boşanma davasında aile içi geçimsizliğin kaynağının katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinin de kabul edilemeyeceği anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın kastının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyip, bu hususun, gerekçeli kararın hüküm fıkrasına, yasal olmayan şekilde ilave edilmesi suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli kararın hüküm fıkrasındaki “3-Kendisini vekil ile temsil ettiren sanığa AATÜ 1200 TL nin katılandan alınarak sanığa verilmesine,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılması, hükmün esasını teşkil eden kısa karara ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasına, “3- Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, 1.200,00 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine,” ibaresinin ilave edilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.