12. Ceza Dairesi 2013/27925 E. , 2014/16611 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, sanığın soyadının, nüfus kaydına uygun şekilde, “Kılınçarslan” olarak gösterilmesi gerekirken, sehven “....” yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Oluşa ve dosya kapsamına göre; evli olup, kendisini farklı bir isimle katılana tanıtan ve katılanla bir dönem arkadaşlık ilişkisi içerisinde olan sanığın, katılanın rızası dahilinde kaydettiği çıplak görüntülerini, CD olarak çoğalttırıp, kahvehanede ve bulunduğu ortamlarda arkadaşlarına izlettiği olayda,
Katılanın fiziksel mahremiyetini içeren görüntülerini, onun bilgisi dışında, başkalarının görgüsüne sunan sanığın eyleminin, TCK"nın 134/2. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, suçun işleniş biçimi, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ile güttüğü amaç ve saiki dikkate alınarak temel ceza tayininde asgari hadden ayrılmak gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 2 numaralı hükmün 53. maddenin uygulanmasına ilişkin E harfiyle belirtilen bölümünün hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanunun 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” bendinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.