Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27925
Karar No: 2014/16611
Karar Tarihi: 07.07.2014

Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/27925 Esas 2014/16611 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, kendisiyle bir dönem arkadaşlık ilişkisi içinde olan ve katılanın rızası dahilinde kaydettiği çıplak görüntülerini çoğaltıp, arkadaşlarına izlettiği olayda özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkum edildi. Sanığın eylemi, TCK'nın 134/2. maddesinde yer alan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturdu. Mahkeme, suçun işleniş biçimi, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ile güttüğü amaç ve saiki dikkate alarak temel ceza tayininde asgari hadden ayrılmak gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle hüküm bozuldu. Sanığın hapis cezası infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/2. maddesi gereğince haklarından yoksun bırakılması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri: TCK'nın 134/2, 53/1.
12. Ceza Dairesi         2013/27925 E.  ,  2014/16611 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hüküm : TCK"nın 134/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında, sanığın soyadının, nüfus kaydına uygun şekilde, “Kılınçarslan” olarak gösterilmesi gerekirken, sehven “....” yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; evli olup, kendisini farklı bir isimle katılana tanıtan ve katılanla bir dönem arkadaşlık ilişkisi içerisinde olan sanığın, katılanın rızası dahilinde kaydettiği çıplak görüntülerini, CD olarak çoğalttırıp, kahvehanede ve bulunduğu ortamlarda arkadaşlarına izlettiği olayda,
    Katılanın fiziksel mahremiyetini içeren görüntülerini, onun bilgisi dışında, başkalarının görgüsüne sunan sanığın eyleminin, TCK"nın 134/2. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, suçun işleniş biçimi, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ile güttüğü amaç ve saiki dikkate alınarak temel ceza tayininde asgari hadden ayrılmak gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 2 numaralı hükmün 53. maddenin uygulanmasına ilişkin E harfiyle belirtilen bölümünün hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanunun 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” bendinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi