
Esas No: 2017/2632
Karar No: 2018/300
Karar Tarihi: 07.02.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2632 Esas 2018/300 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın açılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında Faktoring sözleşmesine dayalı bir ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, ticari ilişkiye dayalı olarak davalı tarafından müvekkiline 10.05.2013 tarihli 100.000,00 TL bedelli çek verildiğini, çekin karşılıksız olduğunu, müvekkili şirketin çeke ilişkin borcu ödemesi için borçluya birkaç defa başvuruda bulunmasına rağmen borçlu şirketin ödemeyi yapmadığını, borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe geçildiğini, ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin söz konusu ödeme emrine itirazda da bulunmadığını ileri sürerek, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iflas ödeme emri usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edilmeden açılan iflas davasının reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, doğrudan doğruya iflası istenilen ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine yönelik yapılan yoğun icra takiplerinin bulunduğu ve iflasa konu olan alacak miktarının 2 yıla yakın bir sürede ödeyememiş olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacı şirketin başlatmış olduğu kambiyo senedine dayalı iflas yolu ile takibini ıslah ederek davalı şirketin doğrudan doğruya iflası talebine ilişkindir.
2-Davalı vekili, yargılama sırasında alacağın varlığına ve depo kararına hesap şekli ve esas itibariyle itiraz etmiş, ödeme belgelerinin değerlendirilmediğini savunmuş olup; mahkemece, savunmaları ve itirazları karşılar şekilde, davalının gerçek borç ve ödeme miktarlarının tespiti için rapor aldırılmadığı görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, uzman bir bilirkişi heyeti seçilerek, davalının savunmaları, sunduğu ödeme belgeleri ile raporlara itirazları da karşılayacak şekilde taraf şirketlerinin defter, kayıt ve belgeleri ile hesapları üzerinde inceleme yapılarak, uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.