![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/9145
Karar No: 2022/1647
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9145 Esas 2022/1647 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, aracındaki 50 karton kaçak sigara ile suçlanmıştır. Ancak arama için yasal bir karar bulunmadığından, ele geçen delillerin hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ancak mahkeme, beraat kararının gerekçelerinin dosya kapsamına uygun olmadığını belirterek, bu kararı bozmuştur. Mahkumiyet hükmüne yönelik ise, yine aramanın yasal dayanağı bulunmadığından, delillerin hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle sanık hakkında ceza verilemeyeceği belirtilmektedir. Ancak, mahkeme kararının kanunlara uygun şekilde oluşturulmadığından ve hatalar içerdiğinden, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi
- 6455 sayılı Kanunun 3/18. maddesi
- 6545 sayılı Kanunun 5607 sayılı Kanuna eklediği 3/5, 3/10. madde ve fıkraları
- 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ve 5607 sayılı Kanuna eklenen 3/22. madde
- TCK'nun 7. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi ve fıkrası
- 5271 sayılı CMK'nun 116-119'uncu maddeleri
- Anayasa'nın 38/2 maddesi ve 38. maddesinin 6. fıkrası
- Anayasa
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan vekilinin münhasıran sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelemesinde;
Olay tarihinde durumundan şüphelenilerek durdurulan aracın bagajında 50 karton kaçak sigara ele geçirildiği, araçta yolcu olarak bulunan sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında ele geçirilen kaçak sigaraların kendisine ait olmadığını beyan ettiği olayda; 5271 sayılı CMK'nun 116-119'uncu maddelerinde arama kararının hangi hallerde ve ne şekilde alınacağı kanun koyucu tarafından açıkça düzenlenmiş olup, somut olayda mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın herhangi bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında Anayasa'nın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1'inci madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı ve bu gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi sonuca etkili görülmediğinden, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA,
II) Sanık ...'nın hakkında kurulan mahkumiyet hükmünü temyizi üzerine yapılan incelemede ise;
Sanığın sürücülüğünü yaptığı araçta yapılan aramada 50 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda; dosya kapsamına göre sanık ... kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama kararının da bulunmadığı buna göre yapılan aramanın da usul ve yasaya aykırı olduğu ve ele geçen delillerin de hukuka aykırı delil niteliğinde olup, Anayasamızın 38. maddesinin 6. fıkrası da "Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez." hükmü ve yine 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri karşısında, hiçbir aşamada suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında hukuka aykırı şekilde elde edilen ve kaçak olduğu anlaşılan eşyanın hükme esas alınamayacağı gözetilerek bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasanın 6455 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi uyarınca yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.