Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Hüküm : Şikayet yokluğu nedeniyle düşme

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanık hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 132. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlardan olup, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"da da konuya ilişkin farklı bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun, suç tarihi itibariyle takibi şikayete bağlı olmadığından bahisle, hükmün bozulmasını öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanık ..."nin, resmi nikahlı eşi olan katılan ..."ın iletişim araçlarını kullanarak yaptığı görüşmeleri kayda alıp, bu kayıtları, katılanla aralarında görülmekte olan boşanma davası dosyasına sunarak, TCK"nın 132/2. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia edildiği ve suç tarihinin de 13.07.2009 olarak gösterildiği olayda,
Uyap Bilişim Sistemindeki bilgilere ve incelenen dosya kapsamına göre, şikayete konu kayıtları içeren CD"lerin çözümüne ilişkin bilirkişi raporunun, boşanma davasının görüldüğü Ankara 2. Aile Mahkemesinin 2008/763 esas sayılı dosyasına 13.07.2009 tarihinde sunulduğu ve 14.07.2009 tarihli duruşmada taraf vekillerine elden tebliğ edildiği, 04.05.2012 havale tarihli dilekçeyle Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, sanık hakkında şikayetçi olan katılanın, 01.11.2012 tarihli duruşmada, “Ankara 2. Aile Mahkemesindeki boşanma davasında suça konu bu kayıtlar mahkemeye delil olarak sunuldu, biz de o aşamada öğrendik, daha doğrusu dava bittikten sonra öğrendik, dosya yargıtaydan döndükten sonra öğrendim, bu da hatırladığım kadarı ile de 2011 yılında idi.” şeklinde beyanda bulunduğu ve Ankara 2. Aile Mahkemesince verilen 15.12.2009 tarih, 2008/763 esas, 2009/1546 sayılı kararın temyizi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.04.2011 tarihli ilamıyla hükmün onanmasına, aynı Daire"nin 20.07.2011 tarihli ilamıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği nazara alındığında,
Şikayet konusu fiil ve failini öğrenen katılanın, TCK"nın 73/1. maddesinde öngörülen 6 aylık süre geçtikten sonra sanık hakkında şikayette bulunduğu anlaşılmakla, dosya içeriği itibariyle de, CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, şikayet yokluğu nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup, katılan vekilinin şikayetin süresinde olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.