![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/1744
Karar No: 2019/5451
Karar Tarihi: 05.12.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1744 Esas 2019/5451 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı aleyhine senede dayalı icra takibi başlatıldığını, açmış oldukları menfi tespit davasının reddine karar verilerek kesinleştiğini, yapılan şikayet neticesinde davalılar hakkında yalan yere yemin etme ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından dolayı ceza davası açıldığını, mahkemece menfi tespit davasında verilen red kararının davalıların yalan yere yemin etmelerine dayanılarak verildiğini belirterek yargılamanın yenilenmesi ve menfi tespit taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ortada henüz kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararının bulunmadığını, yargılanmanın yenilenmesini talep edebilmek için lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yeminin yalan yere ettiğinin ikrar veya yazılı delil ile sabit olması gerektiğini, davalıların yalan yere yemin etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, açılan ceza davasının sonucunun beklenildiği, ceza davasında davalıların yalan yere yemin etmekten dolayı ceza aldıkları, karar verilmiş olan menfi tespit davasında davalıların “davacının senedi imzalayıp verirken tarih, miktar ve yazı kısımları doldurulmuş olarak verdiğini, senedin daha sonradan kendileri tarafından doldurulduğu hususunun doğru olmadığı" şeklinde yeminleri sonucu ret kararı verildiği, ancak davalıların bu yeminlerinin ceza davası kararı ile yalan olduğunun belirlendiği, davalıların nasıl ellerine geçtiği belli olmayan imzalı senedi sonradan tarih ve miktar kısımlarını doldurmak üzere takibe koyduklarına dair davacı tarafın davasının yerinde olduğu gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin ve davanın kabulü ile davacının takip konusu senet nedeni ile davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın iadesi sebebinin varlığını ve yargılamanın iadesinin süresi içerisinde olduğunu kabul ederek ilk kararı ortadan kaldırıp yeniden karar vermesi doğru olmuştur. Ancak mahkemenin yargılamanın iadesi koşulunun bulunduğu ve yargılamanın iadesi talebinin süresi içinde yapıldığını belirterek yeniden tahkikat yapılıp davayı yeniden görmesi gerekir. (Bakınız: Prof. Dr. Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6. baskı 2011, cilt 5, s. 52-57.)
Davacı, davalılara keşideci olarak imzalayıp sair yönleri boş olarak verdiği bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmiş olup, bu iddiasını ispat mükellefiyeti altındadır. Yapılan ilk yargılamada davacı bu iddiasını ispat için davalılara yemin teklif etmiş ve davalılar da yemin beyanında bononun tüm unsurları tamamlanmış olarak verildiği şeklindeki beyanları üzerine dava reddedilmiştir. Davacının davalıları şikayeti üzerine açılan ceza davasında davalıların ceza davasının duruşmalarında bononun bütün unsurları dolu olarak verilmediğini, ancak davacının huzurunda davalı ... tarafından bononun doldurulduğunu belirtmiştir. Davacı yargılamanın iadesi hakkını elde etmekle birlikte yeniden iddiasını ispat külfeti altında olup iddiasını kanuni delillerle ispat etmelidir. Mahkemece yapılması gereken iş, yargılamanın iadesi istenilen dava dosyası temin edilip davacının gösterdiği yazılı delil var ise bunların değerlendirilmesi, yoksa yemin deliline dayanılarak davanın ispatı gerekir. Hal böyle olmasına karşılık mahkemece tahkikat yapılmadan davanın kabulü yönünde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.