Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1227 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün intifa hakkı sahibinin ölümü ile tam mülkiyet olarak adına tescil edildiğini, ancak intifa hakkı sahibinin mirasçıları olan davalıların evdeki eşyaları boşaltarak daireyi kendisine teslim etmediklerini, taşınmazını tasarruf edemediğini, kira gelirinden yoksun kaldığını, ayrıca aidat ve sair masrafları da kendisinin yatırdığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.
Davalılar, taşınmazın mahkeme kararıyla mühürlendiğini, sorumlulukları bulunmadığını, davacı aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"intifa hakkı sahibinin ölüm tarihi ile tereke hakimliğinin taşınmazı mühürleme tarihi arasındaki dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken bu sürenin dışına çıkılarak ecrimisilin hüküm altına alınmasının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.4.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar vekili Avukat O.A.ile diğer temyiz eden vekili Avukat D. F. geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalılar vekilleri avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1227 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini davacının 18.7.2006 tarihinde L. K."dan satın aldığı, intifa hakkı lehdarı L.K.ın 21.2.2007 tarihinde ölümü ile intifa hakkının sicilden terkin edilerek tam mülkiyet olarak davacı adına tescil edildiği, intifa hakkı lehdarı Lale"nin mirasçılarının eldeki dosyanın davalıları oldukları, taşınmazın 21.5.2007 tarihinde tereke hakimliğince mühürlendiği görülmektedir.
Mahkemece, daha önce kurulan elatmanın önlenmesi isteğiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisilin ve masrafların kısmen kabulüne dair ilk karar;"intifa hakkı sahibi olan davalıların miras bırakanının ölüm tarihi olan 21.2.2007 ile tereke hakimliğinin taşınmazı resmi olarak mühürleme tarihi olan 21.5.2007 tarihleri arasındaki süreç için ecrimisile hükmedilmesi gerektiği" gerekçesi ile Dairece bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda temyize konu hüküm kurulmuştur.
Ne varki, elatmanın önlenmesi konusundaki istek bozma kararından önce karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hükme bağlandığı ve bu yöne ilişkin ilk karar kesinleştiği halde son kararda bu istek bakımından davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava dilekçesinde belirtilen masraflar (apartman aidatı, su, elektrik vs.) konusundaki istek bakımından olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.
Tarafların, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 825.00."şer-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 19.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.